Bana Rakı, Peki'ye de Kek...

Stok Kodu:
9786054982820
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
191
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
18,52
14,82
9786054982820
468538
Bana Rakı, Peki'ye de Kek...
Bana Rakı, Peki'ye de Kek...
14.82

“Pekala...” diye mırıldandım, sinirimi belli etmemeye çalışarak: “Bir büyük rakı, verir misin lütfen?”

Pis pis sırıtarak, bana bakıyordu ikisi de. Karşımdaki zıpçıktı: “Senin yaşındakilere, fazla alkol yaramaz amca...” diyerek, bir de kahkaha atmıştı üstelik: “Gel, büyükten vazgeç de; bir ufak al istersen...” “Ulaaan...” diye geçmişti benim de içimden: “O kadar da, yaşlı mı görünüyorum yahu?” İyice kırlaşmış saçlarım yüzündendi bunlar. Bir tek sevgilim bile; bütün ısrarlarına karşın saçlarımı boyatamamıştı o güne kadar ama bu hergele, başaracaktı neredeyse...

Dayak atma isteğimi yitireli çok uzun yıllar geçtiği için artık, dayak yeme riskine girmeden bu durumdan nasıl kurtulacağımın yollarını düşünmeye başlamıştım ve Peki gelmişti aklıma birden. Pek cüsseli köpek değilse de, hemen herkesi korkutan gürlükte bir sesi vardı ve biraz da, psikopattı galiba...

Dönüp, Peki'ye bakındım. Oturmaktan ve kek beklemekten artık sıkılmış, uyukluyordu kapı önünde. Gördüğü her kılıksıza ve balkonuma yaklaşan tüm güzel kadınlara şarlayan zoraki köpeğim, sahiplendiği insanının sıkıntısını, pek önemsemiyordu yazık ki. Umutsuz iç çekişimle, serseriye döndüm:

“Sağlığımı düşündüğün için, teşekkür ederim delikanlı. Ufak rakı alayım o zaman...”

“Pekala...” diye mırıldandım, sinirimi belli etmemeye çalışarak: “Bir büyük rakı, verir misin lütfen?”

Pis pis sırıtarak, bana bakıyordu ikisi de. Karşımdaki zıpçıktı: “Senin yaşındakilere, fazla alkol yaramaz amca...” diyerek, bir de kahkaha atmıştı üstelik: “Gel, büyükten vazgeç de; bir ufak al istersen...” “Ulaaan...” diye geçmişti benim de içimden: “O kadar da, yaşlı mı görünüyorum yahu?” İyice kırlaşmış saçlarım yüzündendi bunlar. Bir tek sevgilim bile; bütün ısrarlarına karşın saçlarımı boyatamamıştı o güne kadar ama bu hergele, başaracaktı neredeyse...

Dayak atma isteğimi yitireli çok uzun yıllar geçtiği için artık, dayak yeme riskine girmeden bu durumdan nasıl kurtulacağımın yollarını düşünmeye başlamıştım ve Peki gelmişti aklıma birden. Pek cüsseli köpek değilse de, hemen herkesi korkutan gürlükte bir sesi vardı ve biraz da, psikopattı galiba...

Dönüp, Peki'ye bakındım. Oturmaktan ve kek beklemekten artık sıkılmış, uyukluyordu kapı önünde. Gördüğü her kılıksıza ve balkonuma yaklaşan tüm güzel kadınlara şarlayan zoraki köpeğim, sahiplendiği insanının sıkıntısını, pek önemsemiyordu yazık ki. Umutsuz iç çekişimle, serseriye döndüm:

“Sağlığımı düşündüğün için, teşekkür ederim delikanlı. Ufak rakı alayım o zaman...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat