9786051114705
587449
https://www.siyasalkitap.com/baraktan-avrasyaya-ciltli
Barak'tan Avrasya'ya (Ciltli) Yaşadıklarım , Gördüklerim, Öğrendiklerim
15.74
Türk coğrafyasının derinliklerinden kopup gelen bir aile...Anadolu'dan Avrasya'ya uzanan çarpıcı bir yaşamöyküsü...Sevgiyle ve dostluklarla şekillenen bir yaşam felsefesi...Ülke çıkarlarını her şeyin üzerinde gören bir anlayış...Dostum Bekir Okan;Ülkene katkıların ve çevrenle paylaştıkların için gönülden teşekkürler...-Prof. Dr. Ahat Andican (eski devlet bakanı)-Bütün olanaksızlıklarına rağmen olmazı olur kılan, çaresizliği fırsata dönüştüren, hırslı, iradeli, ilkeli bir adam. Ve onu besleyen Antep kültürü, yani Nizip. Ve elbette Okan ailesi. Mutluluklardan çok trajik olayların acımasızca kesintiye uğrattığı bir yaşam sarmalı. Bu öykü ülkemizin sosyoekonomik yapısındaki altüst oluşların, darbelerle sık sık kesintiye uğrayan demokrasi deneyimimizin, hızla değişen kültürümüzün, yani hepimizin öyküsü. Bekir Okan'la aynı topraklarda doğmuş, oralarda yaşamış biri olarak, bu kitabı yer yer hüzünlenerek, yer yer gülümseyerek, yer yer şaşırarak, merakla, zevkle okudum. Ve okuyan herkesin, ülkemiz, insanımız ve kendisi hakkında bir şeyler bulacağını düşünüyorum.-Ahmet Ümit (yazar)-Yurtdışına gittiğimde, kitabevlerinin "biyografi-otobiyografi" raflarını hep büyük bir kıskançlıkla karıştırırım. Resmi belgelere yansımayan gerçek bir tarihin tanığı olan insanların yazdıkları anıların, bazen ciltler dolusu tarih kitabından daha öğretici olduğunu düşünürüm. Bizde nedense kimse anılarını yazmaya cesaret edemez. Bu yüzden de resmi tarih ile yaşanan, elle tutulabilen tarih arasındaki bağı kurmakta zorlanırız. Okuduklarımız kupkuru bir anlatı olarak kalır, ete kemiğe bürünüp gözümüzün önünde canlanmaz. Bu kitapta sadece bir girişimcinin ve başarılı işadamının kişisel öyküsünü değil, aynı zamanda o dönemin canlı tarihini de okuyor ve belli bir tarih döneminde nelerin yaşandığını da daha iyi anlayabiliyoruz.-Mehmet Y. Yılmaz (gazeteci)-1968 yılında öğretmen okulundan mezun olduk ve her birimiz yurdun değişik yörelerine savrulup gittik. Kendisini bir daha görmedim. Uzun yıllar sonra onunla İstanbul'da tekrar karşılaştık. O, ünlü bir işadamı, büyük bir holdingin patronu, ben İstanbul Adli Yargı'da hâkim idim. Acıbadem'deki Okan Holding merkezinde buluştuk ve sohbet ederek öğretmen okulundaki anılarımızı tazeledik. Çocukluğumuzun taş hayatlı evlerinin avlularında, daracık taş sokaklarında, bağ ve bahçelerde oynadığımız oyunlar, toprak damlarda yıldızlı semaların altında uyuduğumuz yaz geceleri...-Bekir Sıtkı Sezer (İstanbul Asliye Hukuk hâkimi, yazar)-
Türk coğrafyasının derinliklerinden kopup gelen bir aile...Anadolu'dan Avrasya'ya uzanan çarpıcı bir yaşamöyküsü...Sevgiyle ve dostluklarla şekillenen bir yaşam felsefesi...Ülke çıkarlarını her şeyin üzerinde gören bir anlayış...Dostum Bekir Okan;Ülkene katkıların ve çevrenle paylaştıkların için gönülden teşekkürler...-Prof. Dr. Ahat Andican (eski devlet bakanı)-Bütün olanaksızlıklarına rağmen olmazı olur kılan, çaresizliği fırsata dönüştüren, hırslı, iradeli, ilkeli bir adam. Ve onu besleyen Antep kültürü, yani Nizip. Ve elbette Okan ailesi. Mutluluklardan çok trajik olayların acımasızca kesintiye uğrattığı bir yaşam sarmalı. Bu öykü ülkemizin sosyoekonomik yapısındaki altüst oluşların, darbelerle sık sık kesintiye uğrayan demokrasi deneyimimizin, hızla değişen kültürümüzün, yani hepimizin öyküsü. Bekir Okan'la aynı topraklarda doğmuş, oralarda yaşamış biri olarak, bu kitabı yer yer hüzünlenerek, yer yer gülümseyerek, yer yer şaşırarak, merakla, zevkle okudum. Ve okuyan herkesin, ülkemiz, insanımız ve kendisi hakkında bir şeyler bulacağını düşünüyorum.-Ahmet Ümit (yazar)-Yurtdışına gittiğimde, kitabevlerinin "biyografi-otobiyografi" raflarını hep büyük bir kıskançlıkla karıştırırım. Resmi belgelere yansımayan gerçek bir tarihin tanığı olan insanların yazdıkları anıların, bazen ciltler dolusu tarih kitabından daha öğretici olduğunu düşünürüm. Bizde nedense kimse anılarını yazmaya cesaret edemez. Bu yüzden de resmi tarih ile yaşanan, elle tutulabilen tarih arasındaki bağı kurmakta zorlanırız. Okuduklarımız kupkuru bir anlatı olarak kalır, ete kemiğe bürünüp gözümüzün önünde canlanmaz. Bu kitapta sadece bir girişimcinin ve başarılı işadamının kişisel öyküsünü değil, aynı zamanda o dönemin canlı tarihini de okuyor ve belli bir tarih döneminde nelerin yaşandığını da daha iyi anlayabiliyoruz.-Mehmet Y. Yılmaz (gazeteci)-1968 yılında öğretmen okulundan mezun olduk ve her birimiz yurdun değişik yörelerine savrulup gittik. Kendisini bir daha görmedim. Uzun yıllar sonra onunla İstanbul'da tekrar karşılaştık. O, ünlü bir işadamı, büyük bir holdingin patronu, ben İstanbul Adli Yargı'da hâkim idim. Acıbadem'deki Okan Holding merkezinde buluştuk ve sohbet ederek öğretmen okulundaki anılarımızı tazeledik. Çocukluğumuzun taş hayatlı evlerinin avlularında, daracık taş sokaklarında, bağ ve bahçelerde oynadığımız oyunlar, toprak damlarda yıldızlı semaların altında uyuduğumuz yaz geceleri...-Bekir Sıtkı Sezer (İstanbul Asliye Hukuk hâkimi, yazar)-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.