Devlet içerisine tünemiş kan emicilerin talimatlarıyla gerçekleştirilmiş toplu katliamların, faili belli cinayetlerin, toplu mezarların, darbe planlarının olmadığı, darbecilerin kahraman gibi kabul ettirilmeye çalışılmadığı, hiç kimsenin siyasi iradeye müdahale etmeyi aklından bile geçiremeyeceği bir ülke; barış içerisinde, yaşanası bir dünyaya yeniden doğmak için yazıyorum. Hiç kimse aç- açıkta kalmasın, çocuklar öldürülmesin, analar ağlamasın, yokluk ve yoksulluk kader olmasın, masum insanların üzerine bombalar atılmasın, gencecik çocuklar anlamsız bir kirli savaşın içinde yok olup gitmesinler diye yazıyorum.
Statükonun kibirli mensupları, modern elitistler; artık bu güzel ülkede birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu, kendilerinin hiçte öyle sandıkları gibi üstün yaratıklar olmadıklarını, o hep küçümsedikleri, ” bazen da yanlarına inmek” lütfunda bulundukları halkın, artık onlar tarafından yönetilmek istemediklerini anlasınlar diye yazıyorum. Bu memlekette halk iradesi egemen olsun, demokrasi ve özgürlük alanı genişlesin, savaşsız, sömürüsüz bir toplum içerisinde eşit yurttaşlar olarak her sabah yeni bir güne, yeni umutlarla, yeniden doğalım diye yazıyorum. Sevgi, kardeşlik, barış adına da; savaş çığırtkanlığı yapan, şehit cenazelerini istismar eden, sağlı-sollu ırkçılara, darbecilere, vesayetçilere inat, yazmaya devam edeceğim. Çünkü yazmak, her gün yeniden doğmaktır…
Devlet içerisine tünemiş kan emicilerin talimatlarıyla gerçekleştirilmiş toplu katliamların, faili belli cinayetlerin, toplu mezarların, darbe planlarının olmadığı, darbecilerin kahraman gibi kabul ettirilmeye çalışılmadığı, hiç kimsenin siyasi iradeye müdahale etmeyi aklından bile geçiremeyeceği bir ülke; barış içerisinde, yaşanası bir dünyaya yeniden doğmak için yazıyorum. Hiç kimse aç- açıkta kalmasın, çocuklar öldürülmesin, analar ağlamasın, yokluk ve yoksulluk kader olmasın, masum insanların üzerine bombalar atılmasın, gencecik çocuklar anlamsız bir kirli savaşın içinde yok olup gitmesinler diye yazıyorum.
Statükonun kibirli mensupları, modern elitistler; artık bu güzel ülkede birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu, kendilerinin hiçte öyle sandıkları gibi üstün yaratıklar olmadıklarını, o hep küçümsedikleri, ” bazen da yanlarına inmek” lütfunda bulundukları halkın, artık onlar tarafından yönetilmek istemediklerini anlasınlar diye yazıyorum. Bu memlekette halk iradesi egemen olsun, demokrasi ve özgürlük alanı genişlesin, savaşsız, sömürüsüz bir toplum içerisinde eşit yurttaşlar olarak her sabah yeni bir güne, yeni umutlarla, yeniden doğalım diye yazıyorum. Sevgi, kardeşlik, barış adına da; savaş çığırtkanlığı yapan, şehit cenazelerini istismar eden, sağlı-sollu ırkçılara, darbecilere, vesayetçilere inat, yazmaya devam edeceğim. Çünkü yazmak, her gün yeniden doğmaktır…