Hafif yağmur yağıyor.
Kaldırımları ıslatacak kadar.
Sokaklar bomboş sessiz.
Kimse yok. Tek kediler
Başıboş dolaşıyor.
Ve onlarla ben istikametsiz
Kafamdaki başıboş şiirlerle.
Şiirler... Ne dünüm ne günüm ne de yarınım...
Hallerim...
Bir şimşek çakışındaki karanlığı aydınlatan sarsıcı ses,
Taze biçilmiş çimenin yeşil kokusunun beni filizlendirmesi,
Bir şarabın boğazımda tatlı acı dans edişi,
Bir kahvenin sıcak fincanının tutuş anında parmak uçlarımı hapsetmesi,
Belki de büyülü bir sesin ruhumda yarattığı melodiler,
Yollarda motorumun rüzgar kalkanı olduğum dakikalardaki astral seyahatim,
Bana gülümseyen yıldızları kıskanan buluta savaşçı üfleyişim,
Uyanışımla açılan iki penceremden güneşe hükmedişim,
Belki de duyulmayan çığlık atan sessizliğim,
Ya da kahramanı ben olurken hayatımın
Parçalanmaya başlayan sert maskem...
Hafif yağmur yağıyor.
Kaldırımları ıslatacak kadar.
Sokaklar bomboş sessiz.
Kimse yok. Tek kediler
Başıboş dolaşıyor.
Ve onlarla ben istikametsiz
Kafamdaki başıboş şiirlerle.
Şiirler... Ne dünüm ne günüm ne de yarınım...
Hallerim...
Bir şimşek çakışındaki karanlığı aydınlatan sarsıcı ses,
Taze biçilmiş çimenin yeşil kokusunun beni filizlendirmesi,
Bir şarabın boğazımda tatlı acı dans edişi,
Bir kahvenin sıcak fincanının tutuş anında parmak uçlarımı hapsetmesi,
Belki de büyülü bir sesin ruhumda yarattığı melodiler,
Yollarda motorumun rüzgar kalkanı olduğum dakikalardaki astral seyahatim,
Bana gülümseyen yıldızları kıskanan buluta savaşçı üfleyişim,
Uyanışımla açılan iki penceremden güneşe hükmedişim,
Belki de duyulmayan çığlık atan sessizliğim,
Ya da kahramanı ben olurken hayatımın
Parçalanmaya başlayan sert maskem...