"Başımıza Gelenler" adını taşıyan bu eser, yazarı tarafından bizzat yaşanmış, büyük ve milli bir felaketin, "93 Harbi" diye bilinen 1877-78 Rus Harbi'nin birinci elden ve birçok bakımdan hikayesidir. Bir ilim ve fikir adamı olan yazar, kitabına, savaşın yalnız görünen sahnelerini kaydetmekle kalmamış; bundan çok daha önemli olarak, olayların, resmi tarihlere geçmesi mümkün olmayan perde arkasını, oluşma sebeplerini, subayların, erlerin, gönüllülerin ve harp sahasındaki müslim gayrimüslim, dost düşman, her kavim ve kabileden muhtelif sivil halkın ruh hallerini, inançlarını, duygu ve düşüncelerini, hep beraber çekilen maddî ve beşeri güçlükleri; geçirilen buhranlı ve değişken ruhi durumları; kahramanlıkla korkaklık, cesaretle bozgun arasında gidip gelen insanî duyguları, buna sebep olan eski ve yeni siyasi ve sosyal şartların mâhiyetini, gelenek görenek ve eğitim sisteminin bu hallere olan tesirlerini tespit etmeye çalışmış; bu yolda çok isabetli teşhis ve tahlillerde bulunmuştur.
"Başımıza Gelenler" adını taşıyan bu eser, yazarı tarafından bizzat yaşanmış, büyük ve milli bir felaketin, "93 Harbi" diye bilinen 1877-78 Rus Harbi'nin birinci elden ve birçok bakımdan hikayesidir. Bir ilim ve fikir adamı olan yazar, kitabına, savaşın yalnız görünen sahnelerini kaydetmekle kalmamış; bundan çok daha önemli olarak, olayların, resmi tarihlere geçmesi mümkün olmayan perde arkasını, oluşma sebeplerini, subayların, erlerin, gönüllülerin ve harp sahasındaki müslim gayrimüslim, dost düşman, her kavim ve kabileden muhtelif sivil halkın ruh hallerini, inançlarını, duygu ve düşüncelerini, hep beraber çekilen maddî ve beşeri güçlükleri; geçirilen buhranlı ve değişken ruhi durumları; kahramanlıkla korkaklık, cesaretle bozgun arasında gidip gelen insanî duyguları, buna sebep olan eski ve yeni siyasi ve sosyal şartların mâhiyetini, gelenek görenek ve eğitim sisteminin bu hallere olan tesirlerini tespit etmeye çalışmış; bu yolda çok isabetli teşhis ve tahlillerde bulunmuştur.