Bu kitap, parlamento önünde siyasi sorumluluğu bulunan kabinenin, halk tarafından seçilmiş ancak siyasi güç kullanmayan cumhurbaşkanı ile birlikte var olduğu hükümet sistemlerine yakından bakmaktadır. Ana karakteri parlamenter olan bu hükümet sistemlerinde, cumhurbaşkanları halk tarafından seçilmiş olmalarına rağmen bağımsız bir siyasi iktidar alanına sahip değillerdir. Doğrudan demokratik meşruiyetin doğası ile bağdaşmaz gözükmesine rağmen kimi ülkeler tarafından tercih edilen söz konusu modeli, diğer parlamenter sistemlerden ayırt edebilmek için başkanlı parlamenter sistem terimi tercih edilmiştir.
Birinci bölümde parlamenter sistemler genel olarak tanımlanmış, alt türleri incelenmiştir. İkinci ve üçüncü bölümlerde teorik tanımlamalar çerçevesinde başkanlı parlamenter sisteme sahip olabileceği düşünülen ülkeler seçilerek, anayasal ve davranışsal etkenler bakımından yakından incelenmiştir. Son bölümde ise başkanlı parlamenter sistemlerin bir model olarak temel özellikleri ve dinamikleri açıklanmış ve Türkiye için uygunluğu tartışmaya açılmıştır. 2007 Anayasa değişikliği sonrası Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile beraber hükümet sistemi üzerinde oluşması muhtemel değişmeler de bu çerçevede değerlendirilmiştir.
Bu kitap, parlamento önünde siyasi sorumluluğu bulunan kabinenin, halk tarafından seçilmiş ancak siyasi güç kullanmayan cumhurbaşkanı ile birlikte var olduğu hükümet sistemlerine yakından bakmaktadır. Ana karakteri parlamenter olan bu hükümet sistemlerinde, cumhurbaşkanları halk tarafından seçilmiş olmalarına rağmen bağımsız bir siyasi iktidar alanına sahip değillerdir. Doğrudan demokratik meşruiyetin doğası ile bağdaşmaz gözükmesine rağmen kimi ülkeler tarafından tercih edilen söz konusu modeli, diğer parlamenter sistemlerden ayırt edebilmek için başkanlı parlamenter sistem terimi tercih edilmiştir.
Birinci bölümde parlamenter sistemler genel olarak tanımlanmış, alt türleri incelenmiştir. İkinci ve üçüncü bölümlerde teorik tanımlamalar çerçevesinde başkanlı parlamenter sisteme sahip olabileceği düşünülen ülkeler seçilerek, anayasal ve davranışsal etkenler bakımından yakından incelenmiştir. Son bölümde ise başkanlı parlamenter sistemlerin bir model olarak temel özellikleri ve dinamikleri açıklanmış ve Türkiye için uygunluğu tartışmaya açılmıştır. 2007 Anayasa değişikliği sonrası Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile beraber hükümet sistemi üzerinde oluşması muhtemel değişmeler de bu çerçevede değerlendirilmiştir.