Başkanlık hükümet sisteminin en önemli özelliğinin, devlet içerisindeki kuvvetlerin bir birinden sert bir şekilde ayrılarak yapılanması olduğu, en dikkat çekici yönünün ise halk tarafından seçilen güçlü bir yürütme organının bulunması olduğu söylenebilir. Devletin üç bileşeninden insan unsuru için huzurlu bir yaşam sağlayan hükümet sisteminde de, devletin kuvvetleri arasında hassas bir dengenin bulunması gereklidir. Bu dengenin gözetilmesi noktasında farklı ülkelerin yasama organlarının nasıl çalıştığının analizi bu nedenle oldukça önemlidir.
Yasama organı ile yürütme organı arasındaki yetkilerin sınırının isabetli çizilmesi amacıyla farklı ülke tecrübelerinin ele alındığı bu çalışmada, özellikle parlamentolara odaklanılmıştır. Nitekim halkın devlet yönetimine katılımı noktasında geçmişten günümüze parlamentolar hep önemli olmuştur. Özellikle yasama organı ile yürütme organı arasındaki ayırım ve irtibatın nasıl sağlandığı, başkanlık sistemi ile devlet idaresinde gündeme gelen pozitif ve negatif yönler, bu yönlerin halka ve ilgili ülkenin gelişimine nasıl yansıdığı da incelememizin kapsamı içerisindedir.
Araştırmamız ile başkanlık hükümet sistemine sahip ülkelerden bazılarında, yasama ve yürütmenin dengelenmesi bağlamında, yasama organının en önemli denetim aracı olan başkanlık bütçesinin onaylanması, tadil edilmesi veya reddedilmesindeki prosedürler detaylı bir şekilde ortaya konulmuştur. Ayrıca kanun yapım sürecinde, kanun teklif etmeye yetkili organ ve kişilerin kim olduğu, bu kişilerin yetkili kılınma sebeplerine dair ayrıntılar ve parlamento içerisindeki karar alma süreçleri not edilerek diğer ülkelerle karşılaştırılmıştır.
Yasama organının çalışma usulleri ve kanun yapım sürecinde Başkanın istişare mekanizması açısından Endonezya, çok partili siyasi hayatın dinamiklerini parlamento içerisine başarılı bir şekilde yansıtarak temsilde adaleti tesis eden Brezilya, parlamento çalışmalarına azınlık gruplarının katılımı açısından en yüksek temsilin sağlandığı Arjantin, sert kuvvetler ayrılığı içerisinde uzlaşma kültürü ve parti disiplini açısından başkanlık sisteminde model olarak alınan Amerika Birleşik Devletleri, yasama sürecine halkın doğrudan katkı sağlayabildiği Meksika ve başkanlık sisteminin sağladığı istikrarlı yönetimi ekonomik kalkınmaya yansıtan Güney Kore uygulamalarının ülkemiz açısından örnek teşkil edeceği kanaatindeyiz.
Başkanlık hükümet sisteminin en önemli özelliğinin, devlet içerisindeki kuvvetlerin bir birinden sert bir şekilde ayrılarak yapılanması olduğu, en dikkat çekici yönünün ise halk tarafından seçilen güçlü bir yürütme organının bulunması olduğu söylenebilir. Devletin üç bileşeninden insan unsuru için huzurlu bir yaşam sağlayan hükümet sisteminde de, devletin kuvvetleri arasında hassas bir dengenin bulunması gereklidir. Bu dengenin gözetilmesi noktasında farklı ülkelerin yasama organlarının nasıl çalıştığının analizi bu nedenle oldukça önemlidir.
Yasama organı ile yürütme organı arasındaki yetkilerin sınırının isabetli çizilmesi amacıyla farklı ülke tecrübelerinin ele alındığı bu çalışmada, özellikle parlamentolara odaklanılmıştır. Nitekim halkın devlet yönetimine katılımı noktasında geçmişten günümüze parlamentolar hep önemli olmuştur. Özellikle yasama organı ile yürütme organı arasındaki ayırım ve irtibatın nasıl sağlandığı, başkanlık sistemi ile devlet idaresinde gündeme gelen pozitif ve negatif yönler, bu yönlerin halka ve ilgili ülkenin gelişimine nasıl yansıdığı da incelememizin kapsamı içerisindedir.
Araştırmamız ile başkanlık hükümet sistemine sahip ülkelerden bazılarında, yasama ve yürütmenin dengelenmesi bağlamında, yasama organının en önemli denetim aracı olan başkanlık bütçesinin onaylanması, tadil edilmesi veya reddedilmesindeki prosedürler detaylı bir şekilde ortaya konulmuştur. Ayrıca kanun yapım sürecinde, kanun teklif etmeye yetkili organ ve kişilerin kim olduğu, bu kişilerin yetkili kılınma sebeplerine dair ayrıntılar ve parlamento içerisindeki karar alma süreçleri not edilerek diğer ülkelerle karşılaştırılmıştır.
Yasama organının çalışma usulleri ve kanun yapım sürecinde Başkanın istişare mekanizması açısından Endonezya, çok partili siyasi hayatın dinamiklerini parlamento içerisine başarılı bir şekilde yansıtarak temsilde adaleti tesis eden Brezilya, parlamento çalışmalarına azınlık gruplarının katılımı açısından en yüksek temsilin sağlandığı Arjantin, sert kuvvetler ayrılığı içerisinde uzlaşma kültürü ve parti disiplini açısından başkanlık sisteminde model olarak alınan Amerika Birleşik Devletleri, yasama sürecine halkın doğrudan katkı sağlayabildiği Meksika ve başkanlık sisteminin sağladığı istikrarlı yönetimi ekonomik kalkınmaya yansıtan Güney Kore uygulamalarının ülkemiz açısından örnek teşkil edeceği kanaatindeyiz.