Ayrıntı Yayınları'nı kuran ve yirmi yıl yöneten Ömer Faruk'un yeni deneme kitabı: Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği.
Ömer Faruk bu hayli iddialı kitabında çatışmalı toplumsallıkların kökeninde siyasi değil düşünce krizi olduğunu öne sürerek bizi düşünce üzerine düşünmeye davet ediyor. Ona göre düşünce kendisi üzerine düşünmediği sürece düşünmüş sayılamaz. Düşüncedeki bu kritik eşik aşılamadığı sürece de “sürekli kriz” durumundan çıkılamaz.
Yazar, düşüncenin düşünene hükmetmesi ile düşünenin düşünceye hükmetmesi arasındaki artan mesafenin “sürekli kriz”in temel nedeni olduğunu belirtiyor. Tüm düşünce tarihini arkalayan bu gerilim sorunsallaştırılmadığı sürece de “sürekli kriz” durumundan çıkılamayacağını söylüyor.Ve mevcut tartışma ortamını devlet olmaya/almaya yönelik siyasetin dışarısına, haysiyetli bir başlangıç noktasına, düşünenin düşünceye hükmetmesi boyutuna davet ediyor.Türkçe'de ilk kez dillendirilen ve mutlaka kulak verilmesi gereken özgün bir tez!
Ayrıntı Yayınları'nı kuran ve yirmi yıl yöneten Ömer Faruk'un yeni deneme kitabı: Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği.
Ömer Faruk bu hayli iddialı kitabında çatışmalı toplumsallıkların kökeninde siyasi değil düşünce krizi olduğunu öne sürerek bizi düşünce üzerine düşünmeye davet ediyor. Ona göre düşünce kendisi üzerine düşünmediği sürece düşünmüş sayılamaz. Düşüncedeki bu kritik eşik aşılamadığı sürece de “sürekli kriz” durumundan çıkılamaz.
Yazar, düşüncenin düşünene hükmetmesi ile düşünenin düşünceye hükmetmesi arasındaki artan mesafenin “sürekli kriz”in temel nedeni olduğunu belirtiyor. Tüm düşünce tarihini arkalayan bu gerilim sorunsallaştırılmadığı sürece de “sürekli kriz” durumundan çıkılamayacağını söylüyor.Ve mevcut tartışma ortamını devlet olmaya/almaya yönelik siyasetin dışarısına, haysiyetli bir başlangıç noktasına, düşünenin düşünceye hükmetmesi boyutuna davet ediyor.Türkçe'de ilk kez dillendirilen ve mutlaka kulak verilmesi gereken özgün bir tez!