Batı'da İslam hakkında beliren menfî görüşler İslam'ın doğuşunu takip eden asrın hemen ardından başladı. Bu olumsuz yaklaşım on birinci asrın sonlarına doğru Haçlı Seferleri olarak kendini gösterdi.
O yıllarda fakir ve gelişmemiş olan Batı idi. Hemen yanı başlarında ise yüksek medeniyet unsurları ve refah seviyesiyle müslümanlar bulunuyordu. ancak Batı dünyası yanı başında filizlenen bu harekete sıcak bakıp, kendisi için "besleyici ve yönlendirici" olarak göremedi. Aksine gelişmeleri hep "kaos" olarak algıladı. Bunun içindir ki kendini ve kendi değerlerini korumak uğruna başvuracağı tek silah olarak Haçlı Seferleri'ni gördü. Ne var ki, Haçlı Seferleri'yle, üç asrı bulan kanlı boğuşma şeklinde ve onun devamında yedi asır boyunca devam eden soğuk savaş tarzındaki direnmeden arzu ettiği sonucu alamadı. Hristiyanlığı bu defa misyoner faaliyetiyle yayarak İslam'ı olduğu yerde eritmeyi denedi. Bundan da beklediğini bulamadı.
Batı'da İslam hakkında beliren menfî görüşler İslam'ın doğuşunu takip eden asrın hemen ardından başladı. Bu olumsuz yaklaşım on birinci asrın sonlarına doğru Haçlı Seferleri olarak kendini gösterdi.
O yıllarda fakir ve gelişmemiş olan Batı idi. Hemen yanı başlarında ise yüksek medeniyet unsurları ve refah seviyesiyle müslümanlar bulunuyordu. ancak Batı dünyası yanı başında filizlenen bu harekete sıcak bakıp, kendisi için "besleyici ve yönlendirici" olarak göremedi. Aksine gelişmeleri hep "kaos" olarak algıladı. Bunun içindir ki kendini ve kendi değerlerini korumak uğruna başvuracağı tek silah olarak Haçlı Seferleri'ni gördü. Ne var ki, Haçlı Seferleri'yle, üç asrı bulan kanlı boğuşma şeklinde ve onun devamında yedi asır boyunca devam eden soğuk savaş tarzındaki direnmeden arzu ettiği sonucu alamadı. Hristiyanlığı bu defa misyoner faaliyetiyle yayarak İslam'ı olduğu yerde eritmeyi denedi. Bundan da beklediğini bulamadı.