1919'da İstanbul işgal altındadır. Birinci Dünya savaşı bitmiş, İmparatorluk çökmüş, toplum büyük bir belirsizlik ve umutsuzluk içindedir. Hüsnü Bey, işgalle yayılan baskı ve umutsuzluk ortamına inat şehrin Türk ve Müslüman kimliğini haykıran bir eser hazırlamaya girişir ve 1919 Ramazan'ında, o günlerin karanlığını yırtan bir umut bir haykırış olur.
Hüsnü Tengüzün ilk yayımlanmış eseri olan ve Bayram Hediyesi üst başlığıyla 1919da Bahriye Matbaasında basılan kitapta Bursa, Edirne ve İstanbuldaki selâtin camiler konu edilmiştir.
14. yüzyıldan 19. Yüzyıl sonlarına kadar Osmanlı padişahları tarafından yaptırılmış kırk iki caminin kronolojik olarak anlatıldığı kitaba kendi yazdığı metin ve şiirlerle birlikte yetmişe yakın çizim eşlik etmektedir.
Kitapta bulunan her bir yapının coğrafi konumu, mimari tanımı, banisi, kitabe metinleri, haziresi veya yakınlarındaki mezarlar zaman zaman müstakil portreler, bağımsız şiirler bir tasavvuf kültürü içinde aktarılır.
Kitabın sonunda bulunan harita ise İstanbul camilerine ait ilk kapsamlı harita çalışmasıdır. Bu haritada, çizildiği dönemde ayakta olan 489 cami yeri işaretlenmiştir.
1919'da İstanbul işgal altındadır. Birinci Dünya savaşı bitmiş, İmparatorluk çökmüş, toplum büyük bir belirsizlik ve umutsuzluk içindedir. Hüsnü Bey, işgalle yayılan baskı ve umutsuzluk ortamına inat şehrin Türk ve Müslüman kimliğini haykıran bir eser hazırlamaya girişir ve 1919 Ramazan'ında, o günlerin karanlığını yırtan bir umut bir haykırış olur.
Hüsnü Tengüzün ilk yayımlanmış eseri olan ve Bayram Hediyesi üst başlığıyla 1919da Bahriye Matbaasında basılan kitapta Bursa, Edirne ve İstanbuldaki selâtin camiler konu edilmiştir.
14. yüzyıldan 19. Yüzyıl sonlarına kadar Osmanlı padişahları tarafından yaptırılmış kırk iki caminin kronolojik olarak anlatıldığı kitaba kendi yazdığı metin ve şiirlerle birlikte yetmişe yakın çizim eşlik etmektedir.
Kitapta bulunan her bir yapının coğrafi konumu, mimari tanımı, banisi, kitabe metinleri, haziresi veya yakınlarındaki mezarlar zaman zaman müstakil portreler, bağımsız şiirler bir tasavvuf kültürü içinde aktarılır.
Kitabın sonunda bulunan harita ise İstanbul camilerine ait ilk kapsamlı harita çalışmasıdır. Bu haritada, çizildiği dönemde ayakta olan 489 cami yeri işaretlenmiştir.