Bayramlık Beykoz kitabında K. Özcan Davaz okuyucuyu bir bayram sabahı Bostancı- Küçükyalı'dan alıp Karadeniz kıyısında Poyrazköy'e kadar keyifli bir yolculuğa çıkartıyor.
Köhneleşmeye yüz tutmuş körüklü bir belediye otobüsünde beş buçuk kişi ile başlayan yolculuk Anadolu yakasının eski- yeni birçok semtini kat ediyor. Yazar, yol boyunca gördüklerini ve düşündüklerini harmanlayıp zaman zaman içine mizah da katarak ilginç hatta şaşırtıcı tablolar halinde okuyucuya sunuyor.
Seçilen sözcükler ve kullanılmış şekilleri yazarın tamamen serbest bir üslup içinde hareket ettiiğini ve herhangi bir biçim endişesi ile kendisini sınırlamadığını gösteriyor. Bu coşkulu tarz okuyucuyu da kavrayıp aynı duygularla peşinden sürüklüyor.
Karmaşık duygular içinde geçen bir yolculuktan sonra bir zamanların Beykoz Deri ve Kundura Fabrikaları ile Paşabahçe'nin Şişe Cam ve Rakı Fabrikalarının emekli işçileri, Ahmet Mithat Efendi'nin yalısının hemen yanındaki kahvede anılarla yüklü vakur yaşamlarını yad ederken, Beykoz koyunun sakin ve dingin sularında güneşin batışı ile bayram sona eriyor.
Bayramlık Beykoz kitabında K. Özcan Davaz okuyucuyu bir bayram sabahı Bostancı- Küçükyalı'dan alıp Karadeniz kıyısında Poyrazköy'e kadar keyifli bir yolculuğa çıkartıyor.
Köhneleşmeye yüz tutmuş körüklü bir belediye otobüsünde beş buçuk kişi ile başlayan yolculuk Anadolu yakasının eski- yeni birçok semtini kat ediyor. Yazar, yol boyunca gördüklerini ve düşündüklerini harmanlayıp zaman zaman içine mizah da katarak ilginç hatta şaşırtıcı tablolar halinde okuyucuya sunuyor.
Seçilen sözcükler ve kullanılmış şekilleri yazarın tamamen serbest bir üslup içinde hareket ettiiğini ve herhangi bir biçim endişesi ile kendisini sınırlamadığını gösteriyor. Bu coşkulu tarz okuyucuyu da kavrayıp aynı duygularla peşinden sürüklüyor.
Karmaşık duygular içinde geçen bir yolculuktan sonra bir zamanların Beykoz Deri ve Kundura Fabrikaları ile Paşabahçe'nin Şişe Cam ve Rakı Fabrikalarının emekli işçileri, Ahmet Mithat Efendi'nin yalısının hemen yanındaki kahvede anılarla yüklü vakur yaşamlarını yad ederken, Beykoz koyunun sakin ve dingin sularında güneşin batışı ile bayram sona eriyor.