Aşk, onu en çok kanat çırparken izlemekten hoşlandığın halde, yüreğine hapsetmek istediğin bir kuştur. Aşk, uğruna herşeyden vazgeçmeye hazır olduğun ama kendisinden vazgeçemediğin tekşeydir. Ölüm her gün bir parça daha içimize sokulurken, gözlerine bakıp da korkmadığınşeydir aşk. Ben senin gözlerinde ölümsüzüm. Ben senin gözlerinde sonsuzum. Aşk, ölümü yendiğimiz tek anmış. Senin gözlerine baktığımda, bana hiçbirşeyin dokunamayacağınıbiliyorum. Hani bana sormuştun ya ‘Senin rengin ne?' diye, gördüğün gibi ben bütün renkleri içinde barındıran beyazım. Sen de üzerime düşenışıksın; sayende bütün renklerimi görebiliyorum. Ve sen genç adam! Artık sende aşkıbiliyorsun değil mi? Artık sen de aşk konuştuğunda herşeyin sustuğunu biliyorsun değil mi? Şimdi her sevgilinin duymaktan en çok hoşlanacağışeyi istiyorum senden; Sen söyle ben duyarım… “Seni seviyorum.”
Aşk, onu en çok kanat çırparken izlemekten hoşlandığın halde, yüreğine hapsetmek istediğin bir kuştur. Aşk, uğruna herşeyden vazgeçmeye hazır olduğun ama kendisinden vazgeçemediğin tekşeydir. Ölüm her gün bir parça daha içimize sokulurken, gözlerine bakıp da korkmadığınşeydir aşk. Ben senin gözlerinde ölümsüzüm. Ben senin gözlerinde sonsuzum. Aşk, ölümü yendiğimiz tek anmış. Senin gözlerine baktığımda, bana hiçbirşeyin dokunamayacağınıbiliyorum. Hani bana sormuştun ya ‘Senin rengin ne?' diye, gördüğün gibi ben bütün renkleri içinde barındıran beyazım. Sen de üzerime düşenışıksın; sayende bütün renklerimi görebiliyorum. Ve sen genç adam! Artık sende aşkıbiliyorsun değil mi? Artık sen de aşk konuştuğunda herşeyin sustuğunu biliyorsun değil mi? Şimdi her sevgilinin duymaktan en çok hoşlanacağışeyi istiyorum senden; Sen söyle ben duyarım… “Seni seviyorum.”