Evin işlerini çekip çevirdi. Sonra, çayını demledi. Çok sevdiği hanım yazarın yeni çıkan kitabını eline aldı ve deniz gören verandasında kitabı okumaya başladı. Bir zaman sonra, günün yorgunluğu bedenini mağlup etti, içi geçti, gözkapakları kapandı. Gözlerini açtığında bir imza gününde buldu kendini. Çok sevdiği o yazarın imza gününde... Elinde okumakta olduğu kitabı, yazarının imzalatmak için müthiş bir istek duydu. Standa yöneldi ve sıraya girdi. Sıra tam ona gelmişti ki... Kitabın yazarı aslında kendisi idi. Şaşırdı. Kendi yazdığı kitabın sayfalarını hızla karıştırdı. Okuduğu bir kız çocuğunun hikâyesi idi. Yoksulluk, sevgisizlik ve şiddet içinde büyüyen ve hali vakti yerinde bir aileye evlatlık verilen bir kız çocuğunun... "Soğuk kış günü, üşümek için küçük kuşların danslarını taklit ederek, soğuktan morarmış dudaklarıyla kendi dünyasında mutluluğu yaşayan bu çocuk, babasının içki parası uğruna evlatlık olarak verilmesine isyan ediyordu: ‘Bunlar benim öz annem ve babam mı? Onlar beni bir eşya gibi satarlarsa ben de onları hayatımdan silerim!' Kız çocuğu yeni ailesini benimsemiş ve onlarla birlikte mutlu bir dönem geçirmiştir. Ne var ki mutluluk sürekli değildir. Kız çocuğu büyürken, geçmişi ve şimdisi arasında sıkışır ve bedelini hayatı ile ödeyeceği birçok hata yapar." Rüyasında gördüğü hikâyeyi okurken, bir ev hanımının yazarlık hikâyesi de başlamaktaydı.
Evin işlerini çekip çevirdi. Sonra, çayını demledi. Çok sevdiği hanım yazarın yeni çıkan kitabını eline aldı ve deniz gören verandasında kitabı okumaya başladı. Bir zaman sonra, günün yorgunluğu bedenini mağlup etti, içi geçti, gözkapakları kapandı. Gözlerini açtığında bir imza gününde buldu kendini. Çok sevdiği o yazarın imza gününde... Elinde okumakta olduğu kitabı, yazarının imzalatmak için müthiş bir istek duydu. Standa yöneldi ve sıraya girdi. Sıra tam ona gelmişti ki... Kitabın yazarı aslında kendisi idi. Şaşırdı. Kendi yazdığı kitabın sayfalarını hızla karıştırdı. Okuduğu bir kız çocuğunun hikâyesi idi. Yoksulluk, sevgisizlik ve şiddet içinde büyüyen ve hali vakti yerinde bir aileye evlatlık verilen bir kız çocuğunun... "Soğuk kış günü, üşümek için küçük kuşların danslarını taklit ederek, soğuktan morarmış dudaklarıyla kendi dünyasında mutluluğu yaşayan bu çocuk, babasının içki parası uğruna evlatlık olarak verilmesine isyan ediyordu: ‘Bunlar benim öz annem ve babam mı? Onlar beni bir eşya gibi satarlarsa ben de onları hayatımdan silerim!' Kız çocuğu yeni ailesini benimsemiş ve onlarla birlikte mutlu bir dönem geçirmiştir. Ne var ki mutluluk sürekli değildir. Kız çocuğu büyürken, geçmişi ve şimdisi arasında sıkışır ve bedelini hayatı ile ödeyeceği birçok hata yapar." Rüyasında gördüğü hikâyeyi okurken, bir ev hanımının yazarlık hikâyesi de başlamaktaydı.