"Beethoven'in doğduğu yıl olan 1770'te Wolfgang Amadeus Mozart on dört yaşındaydı ve yaratıcılığının olgunluk dönemine giriyordu. Otuz yaşındaki Joseph Haydn, Esterhazy Prenslerinin sarayına çekilmişti. Mozart Beethoven ile sadece bir kez karşılaşmış, 1809 yılına kadar yaşayan Haydn ise genç Beethoven'e birkaç ders verme fırsatını yakalamış, Viyana'ya yerleşen Beethoven'in Op.1 Üçlüleri ve ilk senfonileri Ustayı şaşırtmıştı. Viyana halkı Haydn ve Mozart'ı, senfoni, dörtlü, piyano ve orkestra için konçerto, oratoryo, opera gibi çok farklı türleri mükemmel seviyelerine taşıyan müziğin ustaları olarak kabul etmişti. Tarih, Viyana halkını haklı çıkartacaktı. Aynı halk, Beethoven'in, Habsburglar'ın başkentine yerleşmesinden on yıl sonra, müzik yaşamlarının içine giren bu garip kişinin seleflerinin yeteneklerine sahip olduğunu ve derin değişimler hazırladığının farkına varmıştı. Ama gerçekte, müzik dünyasındaki çağdaşlarından çok azı, müziğinin gelecek yirmi beş yıl içinde katedeceği mesafeyi önceden görebilmiş, 1815 ile 1826 yılları arasında bestelediği yapıtları, onu yaşayan en büyük besteci olarak gören, seven ve sayan sadık yorumcuları için bile anlaşılmaz olmuştur..." Ayşe Öktem
"Beethoven'in doğduğu yıl olan 1770'te Wolfgang Amadeus Mozart on dört yaşındaydı ve yaratıcılığının olgunluk dönemine giriyordu. Otuz yaşındaki Joseph Haydn, Esterhazy Prenslerinin sarayına çekilmişti. Mozart Beethoven ile sadece bir kez karşılaşmış, 1809 yılına kadar yaşayan Haydn ise genç Beethoven'e birkaç ders verme fırsatını yakalamış, Viyana'ya yerleşen Beethoven'in Op.1 Üçlüleri ve ilk senfonileri Ustayı şaşırtmıştı. Viyana halkı Haydn ve Mozart'ı, senfoni, dörtlü, piyano ve orkestra için konçerto, oratoryo, opera gibi çok farklı türleri mükemmel seviyelerine taşıyan müziğin ustaları olarak kabul etmişti. Tarih, Viyana halkını haklı çıkartacaktı. Aynı halk, Beethoven'in, Habsburglar'ın başkentine yerleşmesinden on yıl sonra, müzik yaşamlarının içine giren bu garip kişinin seleflerinin yeteneklerine sahip olduğunu ve derin değişimler hazırladığının farkına varmıştı. Ama gerçekte, müzik dünyasındaki çağdaşlarından çok azı, müziğinin gelecek yirmi beş yıl içinde katedeceği mesafeyi önceden görebilmiş, 1815 ile 1826 yılları arasında bestelediği yapıtları, onu yaşayan en büyük besteci olarak gören, seven ve sayan sadık yorumcuları için bile anlaşılmaz olmuştur..." Ayşe Öktem