Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği, demokrasi alıştırmaları yaptığı 1950'li yıllar, karikatür alanına da çok seslilik getirdi. Toplumsal eleştiri ve taşlama, karikatürün hammaddesi haline gelirken, bugün “orta kuşak” diye anılan çizerler kendi kimliklerini bulmaya başlıyordu.
Basıma hazırladığımız çizgi-romanlar, orta kuşağın üç önemli çizerinin fırçasından çıkma:
Mim Uykusuz (Baba Mirası), Nehar Tüblek (Bilmemne Adası, Deniz Aslanı) ve Yalçın Çetin (Berber Nonoş, Bayan Aynur ile Bay Buyur, Bekârlık Sultanlıktır)...
Aradan geçen elli yıla karşın, bu çizgi-romanlar değerinden bir şey yitirmemiş. Çizimler hala özgün ve genç, öyküler hala güncel ve komik. Salt kahkahanın peşine düşmek de mümkün, dönemin siyasal ve toplumsal arka planının izini sürmek de...
Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği, demokrasi alıştırmaları yaptığı 1950'li yıllar, karikatür alanına da çok seslilik getirdi. Toplumsal eleştiri ve taşlama, karikatürün hammaddesi haline gelirken, bugün “orta kuşak” diye anılan çizerler kendi kimliklerini bulmaya başlıyordu.
Basıma hazırladığımız çizgi-romanlar, orta kuşağın üç önemli çizerinin fırçasından çıkma:
Mim Uykusuz (Baba Mirası), Nehar Tüblek (Bilmemne Adası, Deniz Aslanı) ve Yalçın Çetin (Berber Nonoş, Bayan Aynur ile Bay Buyur, Bekârlık Sultanlıktır)...
Aradan geçen elli yıla karşın, bu çizgi-romanlar değerinden bir şey yitirmemiş. Çizimler hala özgün ve genç, öyküler hala güncel ve komik. Salt kahkahanın peşine düşmek de mümkün, dönemin siyasal ve toplumsal arka planının izini sürmek de...