Gündüzleri sorun yoktur...
Ama geceyle birlikte sokaklar, karşıkonulmaz bir dürtüyle arzuladıkları o kıymetli sıvı için, dünyadaki son insanın kaleyi andıran evine doğru uluyarak, sürünerek, yalpalayarak yürüyen ölülerin kemik beyazı bedenleriyle dolmaya başladığında çöker dehşet kentin üzerine...
Richard Matheson'ın nihai yabancılaşmayı anlattığı bu romanı çağdaş bilimkurgunun başyapıtları arasındaki yerini koruyor.
Gündüzleri sorun yoktur...
Ama geceyle birlikte sokaklar, karşıkonulmaz bir dürtüyle arzuladıkları o kıymetli sıvı için, dünyadaki son insanın kaleyi andıran evine doğru uluyarak, sürünerek, yalpalayarak yürüyen ölülerin kemik beyazı bedenleriyle dolmaya başladığında çöker dehşet kentin üzerine...
Richard Matheson'ın nihai yabancılaşmayı anlattığı bu romanı çağdaş bilimkurgunun başyapıtları arasındaki yerini koruyor.