Bak, her şey kırıldı.
Şurası çok kirlenmiş.
Lekeler de çıkmıyor.
Oysa okşamaya kıyamazlardı.
Hata ile mi olmuş?
Görmemişler mi?
Görmek istememişler mi?
O kelimeyi de artık kullanma!
"Değerden" bahsetme bana!
"Değerli idi!" deme!
Görüyorsun sen de,
Bütün o "değerli" diyenlerin,
"Değeri" nereye düşürdüğünü.
„Ben istemedim ki!
Birileri geldi.
Yüreğime acıyı,
Gözlerime de
Yaş koyup
Kaçtılar!“
Ben hep, "Yanlış giden bir şeyler var" derdim. Sanki yürürken duruyordum ve İnsanların yanımdan geçtiğini görüyordum. Yanyana değil de; Ters ters yürüyor gibiydik. Yakın olan insanlar, Dokunacak kadar yakınken, Aslında çok uzakta olduklarını hissediyordum. „Kendi yüzü ile yüzleşemiyor insan. Hep bir yedek yüz bulunuyor bir tarafta. Ne kadar yüzsüz olmuş? Ne kadar sahte olmuş insan? Takıyor bak yine, o sahte yüzleri yüzüne."
Bak, her şey kırıldı.
Şurası çok kirlenmiş.
Lekeler de çıkmıyor.
Oysa okşamaya kıyamazlardı.
Hata ile mi olmuş?
Görmemişler mi?
Görmek istememişler mi?
O kelimeyi de artık kullanma!
"Değerden" bahsetme bana!
"Değerli idi!" deme!
Görüyorsun sen de,
Bütün o "değerli" diyenlerin,
"Değeri" nereye düşürdüğünü.
„Ben istemedim ki!
Birileri geldi.
Yüreğime acıyı,
Gözlerime de
Yaş koyup
Kaçtılar!“
Ben hep, "Yanlış giden bir şeyler var" derdim. Sanki yürürken duruyordum ve İnsanların yanımdan geçtiğini görüyordum. Yanyana değil de; Ters ters yürüyor gibiydik. Yakın olan insanlar, Dokunacak kadar yakınken, Aslında çok uzakta olduklarını hissediyordum. „Kendi yüzü ile yüzleşemiyor insan. Hep bir yedek yüz bulunuyor bir tarafta. Ne kadar yüzsüz olmuş? Ne kadar sahte olmuş insan? Takıyor bak yine, o sahte yüzleri yüzüne."