Halit Kıvanç'ın sunuşuyla...
Yazar, bu kitapta kimliğimizi, kişiliğimizi, fikirlerimizi vb. çevremize aktarırken topluluk önünde konuşmanın ve beden dilini iyi kullanmanın ipuçlarını veriyor.
İlk bölümde mesleği sunum gerektiren herkes için genel bir anlatımla konuşmanın her aşaması -hazırlık, başlangıç ve sahne- yazarın mesleki birikimleri ve bilimsel araştırmaları ışığında eğlenceli bir dille anlatılıyor. İkinci bölümde ise röportaj tekniklerinden seyirci-sunucu ilişkilerine, gündemi yakalamaktan fark yaratmanın önemine kadar gereken her türlü bilgi sunuluyor. Yazar, sunucu ve spiker adayları için sahnede ayakta kalmanın yollarını öğretirken stüdyonun anahtarını da veriyor. Bu kapıyı açıp içeri giren, eğlenerek çok şey öğrenecek.
İşte, yazarın tüyolarından bir örnek:
Beynimiz, "olumsuz fiil" kavramını bilmeyen sadık bir hizmetkârdır. Bilinçaltında "istemiyorum"lara yer yoktur. Her istediğimizi yaratmak için çırpınıp duran hizmetkâra hep doğru, olumlu emirleri vermeliyiz. Yoksa korktuğumuz başımıza gelir. "Bu sunumda başarısız olmak istemiyorum" derseniz, başarısızlığa davetiye çıkarırsınız. Doğru cümle, "Bu sunumda başarılı olduğumu görebiliyorum" olmalıdır.
Kitabı zevkle okudum; örnekleri, anlatım dili çok akıcı. Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde okuduğum için de bu kitaptan başka tatlar aldım. Sadece sunucu veya spiker adaylarının değil, herkesin bu kitaptan alabileceği bilgiler olduğuna inanıyorum.
-Sevilay Altuntaş
Halit Kıvanç'ın sunuşuyla...
Yazar, bu kitapta kimliğimizi, kişiliğimizi, fikirlerimizi vb. çevremize aktarırken topluluk önünde konuşmanın ve beden dilini iyi kullanmanın ipuçlarını veriyor.
İlk bölümde mesleği sunum gerektiren herkes için genel bir anlatımla konuşmanın her aşaması -hazırlık, başlangıç ve sahne- yazarın mesleki birikimleri ve bilimsel araştırmaları ışığında eğlenceli bir dille anlatılıyor. İkinci bölümde ise röportaj tekniklerinden seyirci-sunucu ilişkilerine, gündemi yakalamaktan fark yaratmanın önemine kadar gereken her türlü bilgi sunuluyor. Yazar, sunucu ve spiker adayları için sahnede ayakta kalmanın yollarını öğretirken stüdyonun anahtarını da veriyor. Bu kapıyı açıp içeri giren, eğlenerek çok şey öğrenecek.
İşte, yazarın tüyolarından bir örnek:
Beynimiz, "olumsuz fiil" kavramını bilmeyen sadık bir hizmetkârdır. Bilinçaltında "istemiyorum"lara yer yoktur. Her istediğimizi yaratmak için çırpınıp duran hizmetkâra hep doğru, olumlu emirleri vermeliyiz. Yoksa korktuğumuz başımıza gelir. "Bu sunumda başarısız olmak istemiyorum" derseniz, başarısızlığa davetiye çıkarırsınız. Doğru cümle, "Bu sunumda başarılı olduğumu görebiliyorum" olmalıdır.
Kitabı zevkle okudum; örnekleri, anlatım dili çok akıcı. Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde okuduğum için de bu kitaptan başka tatlar aldım. Sadece sunucu veya spiker adaylarının değil, herkesin bu kitaptan alabileceği bilgiler olduğuna inanıyorum.
-Sevilay Altuntaş