Yoruldum…
Hani ağlamak ister ya bazen insan. Öyleyim işte! Koca bir yokluk sinmiş üstüme, üstü başı toz, pas içinde, kaldırması zor…
Ayaklarım çıplak, ayakkabılarımsa yorgunlukla bağlı… Hüzünden şal takılı boynumda, kıyafetlerimse hep ağlamaklı… Saçlarım bile sensizlik kokarken, her bir telinde parmak uçların saklı… Var şimdi git aramıyor derdim ne haksız ne de haklı…
Yorgunum bil istedim, koşup giden zamanda. Arkana yaslan ve beni dinle! Bizi düşün, bizi hayal et! Unut tüm kavgaları, acıyı unut! Döktüğümüz gözyaşlarının elinden tut ve kaldır. Sonra dökülen yaşları da unut! Bazı küfürler dilimizden dökülüp taştı, bazıları da kursağımız da kaldı. Şimdi tüm küfürleri de unut! En büyük küfrün en büyük günahın, ben olayım ve artık “Beni Güzel Hatırla” sevgili…
Beni Bırakma…
Bizi Bırakma…
-Mustafa Tenker
Yoruldum…
Hani ağlamak ister ya bazen insan. Öyleyim işte! Koca bir yokluk sinmiş üstüme, üstü başı toz, pas içinde, kaldırması zor…
Ayaklarım çıplak, ayakkabılarımsa yorgunlukla bağlı… Hüzünden şal takılı boynumda, kıyafetlerimse hep ağlamaklı… Saçlarım bile sensizlik kokarken, her bir telinde parmak uçların saklı… Var şimdi git aramıyor derdim ne haksız ne de haklı…
Yorgunum bil istedim, koşup giden zamanda. Arkana yaslan ve beni dinle! Bizi düşün, bizi hayal et! Unut tüm kavgaları, acıyı unut! Döktüğümüz gözyaşlarının elinden tut ve kaldır. Sonra dökülen yaşları da unut! Bazı küfürler dilimizden dökülüp taştı, bazıları da kursağımız da kaldı. Şimdi tüm küfürleri de unut! En büyük küfrün en büyük günahın, ben olayım ve artık “Beni Güzel Hatırla” sevgili…
Beni Bırakma…
Bizi Bırakma…
-Mustafa Tenker