Müsabaka başlayalı yarım saat olmuştu. Maç çok çekişmeli geçiyordu. Maçı kırk altıya kırk iki, Yunus Emre Fen Lisesi önde götürüyordu. Yiğit, topu havada yakaladı ve hafif bir zıplama ile potaya fırlattı. Tribünler coşmuştu. “Yiğiiiit Yiğiiiiit” haykırışları salonda yankılanıyordu. Yiğit, üç sayılık bir atış daha yapmıştı.
Sunucu, maçı öyle bir anlatıyordu ki anlatmıyor sanki kendi oynuyordu.
“Evet sayın seyirciler, son sekiz dakika...” dedi. Bu arada artarda basketler geldi. “Çok çekişmeli bir karşılaşma izliyorsunuz. Basketleri saymayı kaçırdım.” Sesini tribünün sesi bastırmıştı.
“Son beş dakikaya giriyoruz. Durum yetmiş dokuza, yetmiş beş Yunus Emre önde.
Yiğit, Yiğiiit gerçekten çok güzel atışlar yapıyor.”
Müsabaka başlayalı yarım saat olmuştu. Maç çok çekişmeli geçiyordu. Maçı kırk altıya kırk iki, Yunus Emre Fen Lisesi önde götürüyordu. Yiğit, topu havada yakaladı ve hafif bir zıplama ile potaya fırlattı. Tribünler coşmuştu. “Yiğiiiit Yiğiiiiit” haykırışları salonda yankılanıyordu. Yiğit, üç sayılık bir atış daha yapmıştı.
Sunucu, maçı öyle bir anlatıyordu ki anlatmıyor sanki kendi oynuyordu.
“Evet sayın seyirciler, son sekiz dakika...” dedi. Bu arada artarda basketler geldi. “Çok çekişmeli bir karşılaşma izliyorsunuz. Basketleri saymayı kaçırdım.” Sesini tribünün sesi bastırmıştı.
“Son beş dakikaya giriyoruz. Durum yetmiş dokuza, yetmiş beş Yunus Emre önde.
Yiğit, Yiğiiit gerçekten çok güzel atışlar yapıyor.”