Ben'siz Ben Bir Kayboluşun Hikayesi

Stok Kodu:
9786053241126
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
527
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
42,46
31,85
9786053241126
671526
Ben'siz Ben
Ben'siz Ben Bir Kayboluşun Hikayesi
31.85

"Yapma, ne olur yapma… “ diyebildi sadece. Kendini Alparslan'dan uzaklaştırıyordu istemsizce. Biraz sonra yaşanacaklardan dolayı, hissettiği tek duygu, korkuydu. Alparslan ise onun bu sözüne gülümsedi.

“Yapacağım…” dedi ve sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak devam etti.

“Emine…” dedi kısık bir sesle. Odaya yeni girmiş olan Alparslan'ı yeni fark etmişti. Bakışlarını O'na çevirip baktı.Gülümsüyordu sadece.

“Nasıl geldin buraya? Beni nasıl buldun?” diye sordu. Emine hala gülümsüyordu. O'nun cevapsız kalışı, Alparslan'ı daha çok konuşmaya itiyordu.

“Seni gördüğüme çok sevindim. Şuan ne yapacağımı bilemiyorum.” Dedikten sonra yavaş yavaş yatağın diğer tarafına yanaştı. Ürkek bir şekilde, yatağın kenarına oturdu. Emine ise gülümseyen gözlerle O'nu takip ediyordu.

“Çok özlemişim seni…” dedi Emine'nin gözlerinin içine bakarken.

“Sesini duymayı özledim, konuş benimle, ne olursun…” dedi. Fakat Emine'nin sessizliği devam ediyordu. Konuşmamaya yemin etmiş gibiydi.

“Hastayım ben…” diyebildi sadece sevdiği kıza…

Genç Alparslan'ın söylediği sözler, beyninde yankılanıyordu. Ayrılık geliyor kabul ediyorsun, ölüm geliyor kabul ediyorsun… Ölüm… Ölüm…

“Ama ben ölmedim ki?” diyebildi. Genç Alparslan'ın gözlerinin içine bakarak söylediği bu söz, ortamı soğutmuştu. Genç Alparslan, soğuk bir ifadeyle cevap verdi.

“Sen yaşadığını mı zannediyorsun?”

"Yapma, ne olur yapma… “ diyebildi sadece. Kendini Alparslan'dan uzaklaştırıyordu istemsizce. Biraz sonra yaşanacaklardan dolayı, hissettiği tek duygu, korkuydu. Alparslan ise onun bu sözüne gülümsedi.

“Yapacağım…” dedi ve sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak devam etti.

“Emine…” dedi kısık bir sesle. Odaya yeni girmiş olan Alparslan'ı yeni fark etmişti. Bakışlarını O'na çevirip baktı.Gülümsüyordu sadece.

“Nasıl geldin buraya? Beni nasıl buldun?” diye sordu. Emine hala gülümsüyordu. O'nun cevapsız kalışı, Alparslan'ı daha çok konuşmaya itiyordu.

“Seni gördüğüme çok sevindim. Şuan ne yapacağımı bilemiyorum.” Dedikten sonra yavaş yavaş yatağın diğer tarafına yanaştı. Ürkek bir şekilde, yatağın kenarına oturdu. Emine ise gülümseyen gözlerle O'nu takip ediyordu.

“Çok özlemişim seni…” dedi Emine'nin gözlerinin içine bakarken.

“Sesini duymayı özledim, konuş benimle, ne olursun…” dedi. Fakat Emine'nin sessizliği devam ediyordu. Konuşmamaya yemin etmiş gibiydi.

“Hastayım ben…” diyebildi sadece sevdiği kıza…

Genç Alparslan'ın söylediği sözler, beyninde yankılanıyordu. Ayrılık geliyor kabul ediyorsun, ölüm geliyor kabul ediyorsun… Ölüm… Ölüm…

“Ama ben ölmedim ki?” diyebildi. Genç Alparslan'ın gözlerinin içine bakarak söylediği bu söz, ortamı soğutmuştu. Genç Alparslan, soğuk bir ifadeyle cevap verdi.

“Sen yaşadığını mı zannediyorsun?”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat