Çocukluğumda kuzuları otardığım zaman bazen yamaçta bir kayanın dibinde kıvrılır dağ kekiklerinin, reyhanların kokusunu içime çekerek uykuya dalardım. Rüyamda ki cıvıl cıvıl şakıyan kuşlar bir yana cırcır böcekleri kulağımın dibinde, “Hadi kalk çocuk, kuzular tepeyi aştı!” diye öterdi. Şimdi ise birbirimize merhaba demekten imtina ediyoruz derken biraz boy atıp değirmen yoluna düştüm. Baktım, değirmen taşına attığımız arpa buğday bize un olarak dönüyor. O gün şunu anladım. Beynimiz tıpkı değirmen taşı gibi gibiydi. İşte birazdan okuyacağınız bu hikâyeler hayatımın en güzel anlarının bir esere dönüşmesidir. Keyifli okumalar...
Çocukluğumda kuzuları otardığım zaman bazen yamaçta bir kayanın dibinde kıvrılır dağ kekiklerinin, reyhanların kokusunu içime çekerek uykuya dalardım. Rüyamda ki cıvıl cıvıl şakıyan kuşlar bir yana cırcır böcekleri kulağımın dibinde, “Hadi kalk çocuk, kuzular tepeyi aştı!” diye öterdi. Şimdi ise birbirimize merhaba demekten imtina ediyoruz derken biraz boy atıp değirmen yoluna düştüm. Baktım, değirmen taşına attığımız arpa buğday bize un olarak dönüyor. O gün şunu anladım. Beynimiz tıpkı değirmen taşı gibi gibiydi. İşte birazdan okuyacağınız bu hikâyeler hayatımın en güzel anlarının bir esere dönüşmesidir. Keyifli okumalar...