Bir Anadolu Medeniyeti, Uygarlık Burcu ve Uygarlığın Özeti ya da Pergamon Güzellemesi diyebileceğimiz ve UNESCO korumasında olan; altın, zeytin, çam fıstığı, pamuk, üzüm, incir ve şifalı su kenti Bergama; öteki Anadolu kentleri gibi bu coğrafyada çıkarılan tarihi ve arkeolojik bulguların Helen, Yunan, İtalyan, Pers, Arap kültürü olmadığının, aksine tüm bunların hepsinin birer Anadolu Medeniyeti olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu tarihi gerçeği daha belgelediler. Antik Çağdan günümüze uzanan, zengin tarihi ve kültürel mirasımız olarak, pek çok farklı medeniyetlere başkentlik yapmış çok özel bir yerdir Bergama.
Tanrılar, krallar, sultanlar, muzaffer ve yenik komutanlar, mucitler, eczacı ve tıp bilginleri, müzik ve kutsal sudan şifa bulan akıl hastaların dingin otağı olması yanı sıra; zengin bitki örtüsü, temiz doğası, tarihle iç içe yaşayan konuksever ve çağdaş insanlarıyla birlikte, alternatif turizm cenneti olma özelliğini öne çıkaran ve parşömen gelenekinin yaşatıldığı bir Ege kenti olan Bergama, Kozak Vadisindeki Alevi Kültürünü yaşatan Türkmen Yörüklerin yanı sıra; Sokaklarında klarnet sesi yankılanan Atamaca Mahallesi'nin renkli insan manzarasını, özgün yaşam ve müzikal kültürleriyle zenginleştiren Romanları da unutmamak gerekli.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızda büyük fedakarlıkları belgelenen Efeler diyarı Bergama'da, 4 bin yıllık tarihi zenginliklerin izleri olan Akropol, Askleplion, Tıp ve Eczacılığın babası Galenos, Almanya'ya götürülen Zeus Sunağı, Sular altında kalan Allionol Antik Kenti, Makedon, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi tarihi ve kültürel mirasların yanı sıra; Parşomen kültürü, mutfak ve zeytin yağı-sabunu ile de Bergama, mutlaka gezilip görülmesi gerekli yerlerdendir. Bir belgesel araştırma, inceleme, röportaj, alternatif turizm metni ve tarih ile sosyal yaşamın içselleştiği özgün bir deneme kitabı olan Bergama Güzellemesi; araştırmacı yazar, gezgin şair ve belgeselci Dursun Özden'in şiirsel ve öykü sıcaklığındaki özgün bir çalışmasıdır. Mutlaka okunmalı…
Bir Anadolu Medeniyeti, Uygarlık Burcu ve Uygarlığın Özeti ya da Pergamon Güzellemesi diyebileceğimiz ve UNESCO korumasında olan; altın, zeytin, çam fıstığı, pamuk, üzüm, incir ve şifalı su kenti Bergama; öteki Anadolu kentleri gibi bu coğrafyada çıkarılan tarihi ve arkeolojik bulguların Helen, Yunan, İtalyan, Pers, Arap kültürü olmadığının, aksine tüm bunların hepsinin birer Anadolu Medeniyeti olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu tarihi gerçeği daha belgelediler. Antik Çağdan günümüze uzanan, zengin tarihi ve kültürel mirasımız olarak, pek çok farklı medeniyetlere başkentlik yapmış çok özel bir yerdir Bergama.
Tanrılar, krallar, sultanlar, muzaffer ve yenik komutanlar, mucitler, eczacı ve tıp bilginleri, müzik ve kutsal sudan şifa bulan akıl hastaların dingin otağı olması yanı sıra; zengin bitki örtüsü, temiz doğası, tarihle iç içe yaşayan konuksever ve çağdaş insanlarıyla birlikte, alternatif turizm cenneti olma özelliğini öne çıkaran ve parşömen gelenekinin yaşatıldığı bir Ege kenti olan Bergama, Kozak Vadisindeki Alevi Kültürünü yaşatan Türkmen Yörüklerin yanı sıra; Sokaklarında klarnet sesi yankılanan Atamaca Mahallesi'nin renkli insan manzarasını, özgün yaşam ve müzikal kültürleriyle zenginleştiren Romanları da unutmamak gerekli.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızda büyük fedakarlıkları belgelenen Efeler diyarı Bergama'da, 4 bin yıllık tarihi zenginliklerin izleri olan Akropol, Askleplion, Tıp ve Eczacılığın babası Galenos, Almanya'ya götürülen Zeus Sunağı, Sular altında kalan Allionol Antik Kenti, Makedon, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi tarihi ve kültürel mirasların yanı sıra; Parşomen kültürü, mutfak ve zeytin yağı-sabunu ile de Bergama, mutlaka gezilip görülmesi gerekli yerlerdendir. Bir belgesel araştırma, inceleme, röportaj, alternatif turizm metni ve tarih ile sosyal yaşamın içselleştiği özgün bir deneme kitabı olan Bergama Güzellemesi; araştırmacı yazar, gezgin şair ve belgeselci Dursun Özden'in şiirsel ve öykü sıcaklığındaki özgün bir çalışmasıdır. Mutlaka okunmalı…