Semra Üstündağ'ın, 2017 yılında Sureti Gölge Sevgili adlı, evrensel dilde yazılmış ilk kitabının ardından, ikinci kitabı yayınlanan yazar Üstündağ'ın roman kahramanının Para (Beş Para) olduğunda neler olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Beş Para isimli bu roman para ile insan ilişkisini ve “Cüzdan Payı'' dediğimiz birçok konuyu ele alıyor. Kapitalizmin hâkim olduğu dünya düzeninde para kazanmanın insanlar için ‘'Araç mı, yoksa amaç mı?'' olduğunu düşündürüyor.
Çağımızın nesnel varlığı, cebinizdeki Para'yı konuşturuyor. Yanlış duymadınız! Cebinizdeki para konuşuyor. Beş Para bazen “Say beni, say beni.” diyor. Bazen de “Parraa parraa parraaa, varlığı bir dert yokluğu yaraa.” diyor. En gizli sırları açığa çıkartıyor. En tehlikeli katillerin elinde harcanırken bile esefle gülüyor. “Beş Para Felsefesi” gibi yeni bir kavramı edebiyata kazandırıyor. İnsanlığın para ile olan maddesel bağının zaman içerisinde nasıl ölümsüz bir aşka dönüştüğünü, espritüel, sürükleyici, fantastik, realist ve felsefi bir yaklaşımla anlatıyor.
Türünün tek örneği olma özelliği taşıyan öyle bir kitap okuyacaksınız ki, roman kahramanı Para (Beş Para), Ahmet'in masumluğu ve iyi niyeti karşısında “Biz mi parayı harcıyoruz, yoksa para mı bizi harcıyor?” sorusunu sorduracak!
Mafyanın eline düştüğünde haksız kazanç kazananların entrikalarına, iyilikle - kötülüğün şiddetli ekonomi savaşına tanık olacaksınız.Beş Para, “Bana tapacağınızı biliyordum ama köle olacağınızı beklemiyordum Asro köleler! Henüz benim emrim altında yaşadığınızın farkında değilsiniz...” iddiasında bulunacak.
Kâhin, mitolojinin dehlizlerinde gezinirken, Paktalos ırmağında Beş Para'nın avuçlarında nasıl şekillendiğini hatırlayacak… “Hayatta paranın satın alamayacağı hiçbir şey yoktur, ruhunuzdan başka.” diye, ‘'herkesin satın alınabileceği olasılığının'' cevaplarını aratacak...Sıra dışı kurgusu ile nefes nefese, hız kesmeden okuyacaksınız.
Semra Üstündağ'ın, 2017 yılında Sureti Gölge Sevgili adlı, evrensel dilde yazılmış ilk kitabının ardından, ikinci kitabı yayınlanan yazar Üstündağ'ın roman kahramanının Para (Beş Para) olduğunda neler olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Beş Para isimli bu roman para ile insan ilişkisini ve “Cüzdan Payı'' dediğimiz birçok konuyu ele alıyor. Kapitalizmin hâkim olduğu dünya düzeninde para kazanmanın insanlar için ‘'Araç mı, yoksa amaç mı?'' olduğunu düşündürüyor.
Çağımızın nesnel varlığı, cebinizdeki Para'yı konuşturuyor. Yanlış duymadınız! Cebinizdeki para konuşuyor. Beş Para bazen “Say beni, say beni.” diyor. Bazen de “Parraa parraa parraaa, varlığı bir dert yokluğu yaraa.” diyor. En gizli sırları açığa çıkartıyor. En tehlikeli katillerin elinde harcanırken bile esefle gülüyor. “Beş Para Felsefesi” gibi yeni bir kavramı edebiyata kazandırıyor. İnsanlığın para ile olan maddesel bağının zaman içerisinde nasıl ölümsüz bir aşka dönüştüğünü, espritüel, sürükleyici, fantastik, realist ve felsefi bir yaklaşımla anlatıyor.
Türünün tek örneği olma özelliği taşıyan öyle bir kitap okuyacaksınız ki, roman kahramanı Para (Beş Para), Ahmet'in masumluğu ve iyi niyeti karşısında “Biz mi parayı harcıyoruz, yoksa para mı bizi harcıyor?” sorusunu sorduracak!
Mafyanın eline düştüğünde haksız kazanç kazananların entrikalarına, iyilikle - kötülüğün şiddetli ekonomi savaşına tanık olacaksınız.Beş Para, “Bana tapacağınızı biliyordum ama köle olacağınızı beklemiyordum Asro köleler! Henüz benim emrim altında yaşadığınızın farkında değilsiniz...” iddiasında bulunacak.
Kâhin, mitolojinin dehlizlerinde gezinirken, Paktalos ırmağında Beş Para'nın avuçlarında nasıl şekillendiğini hatırlayacak… “Hayatta paranın satın alamayacağı hiçbir şey yoktur, ruhunuzdan başka.” diye, ‘'herkesin satın alınabileceği olasılığının'' cevaplarını aratacak...Sıra dışı kurgusu ile nefes nefese, hız kesmeden okuyacaksınız.