“…Her şeye karşın Beyaz Diş bu durumdan pek memnun değildi. Adalet konusunda ve eşit şartlar altında oynanan oyun hakkında hiçbir düşünce sahibi değildi. Fakat hayatta belli bir eşitlik kavramı vardı, işte bu kavram yüzünden kendisine taş atanlara saldırması için izin verilmeyişine güceniyor, bunun haksızlık olduğuna inanıyordu. Tanrılarla yaptığı anlaşmaya göre kendisine bakıp koruyacaklarına dair ciddî bir söz verildiğini unutmuştu. Fakat bir gün efendisi arabadan atlayıp, elindeki kamçıyla taş atanları dövdü. Ondan sonra bir daha taş atmadılar, Beyaz Diş de bunu anlayarak memnun oldu….”
“…Her şeye karşın Beyaz Diş bu durumdan pek memnun değildi. Adalet konusunda ve eşit şartlar altında oynanan oyun hakkında hiçbir düşünce sahibi değildi. Fakat hayatta belli bir eşitlik kavramı vardı, işte bu kavram yüzünden kendisine taş atanlara saldırması için izin verilmeyişine güceniyor, bunun haksızlık olduğuna inanıyordu. Tanrılarla yaptığı anlaşmaya göre kendisine bakıp koruyacaklarına dair ciddî bir söz verildiğini unutmuştu. Fakat bir gün efendisi arabadan atlayıp, elindeki kamçıyla taş atanları dövdü. Ondan sonra bir daha taş atmadılar, Beyaz Diş de bunu anlayarak memnun oldu….”