Bilâd-ı Şam, Lübnan, Filistin, Ürdün ve Suriye'yi kapsayan tarihsel coğrafyayı tanımlar. Osmanlı Devleti, 18. yüzyılda farklı eyaletler halinde yönettiği Bilâd-ı Şam'da iktidarını, valiler ve yerel güçler aracılığıyla sürdürmeye çalışmıştır. Yerel güçler, bölgedeki aracılık rolünün sağladığı statüyü nüfuzlarını sürdürmek için kullanmış; valilerle aralarında müzakere, uyum veya sürtüşmeleri kapsayan süreçler yaşanmıştır.
Devlet ile taşra toplumları arasındaki ilişkiye odaklanan bu kitapta yazar, yerel güçler, valiler ve yerel güçlerle valilerin idari-mali angajmanlarının, Bilâd-ı Şam'da iktidarın kaynaklarını oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bölgenin önde gelen yerel aileleri, toprak yönetimi ve mukataa sistemi gibi konulara dair detaylar da Osmanlı arşivleri ve yerel kaynaklar temelinde gün yüzüne çıkıyor.
Bilâd-ı Şam, Lübnan, Filistin, Ürdün ve Suriye'yi kapsayan tarihsel coğrafyayı tanımlar. Osmanlı Devleti, 18. yüzyılda farklı eyaletler halinde yönettiği Bilâd-ı Şam'da iktidarını, valiler ve yerel güçler aracılığıyla sürdürmeye çalışmıştır. Yerel güçler, bölgedeki aracılık rolünün sağladığı statüyü nüfuzlarını sürdürmek için kullanmış; valilerle aralarında müzakere, uyum veya sürtüşmeleri kapsayan süreçler yaşanmıştır.
Devlet ile taşra toplumları arasındaki ilişkiye odaklanan bu kitapta yazar, yerel güçler, valiler ve yerel güçlerle valilerin idari-mali angajmanlarının, Bilâd-ı Şam'da iktidarın kaynaklarını oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bölgenin önde gelen yerel aileleri, toprak yönetimi ve mukataa sistemi gibi konulara dair detaylar da Osmanlı arşivleri ve yerel kaynaklar temelinde gün yüzüne çıkıyor.