Bilebilmenin Mutluluğu: Bilgiye yaslanan eleştiri
Göksel Aymaz'ın popüler kültürün yakın döneminde iz bırakan olayları ve kişileri eleştirinin gözüyle tartıştığı kitabı Bilebilmenin Mutluluğu, Manos Kitap tarafından okura sunuldu...
Popüler kültürün 'insana ve topluma dair' olduğunu bilerek ve 'hepimizin aynı toplumda yaşadığımızı unutmadan' derdini anlatmaya çalışan Aymaz, kitabını daha önce farklı mecralarda yayınlanmış makalelerini üç başlıkta toplayarak kurmuş. Bölyece içerdiği yazıların, tek tek yayınlandıkları 'gün'de kalmamasını sağlamış.
Popüler kültür eleştirilerinin bizdeki belli başlı ve sorunlu biçimlerini 'eleştirinin poplaşması' olarak ele alan 'Bilebilmenin Mutluluğu, bunlara karşı önerdiği yaklaşımı sergileyen metinleri de içeriyor. Kitap, popüler kültürün kendini yeniden üretme gücü karşısında eleştirinin bu gücün altında boğulmadan ve bunalmadan onunla birlikte düşünebilmesi gerektiği hatırlatmasını da yapıyor. Aymaz'ın referansları ise hümanizm, devrimci romantizm, eleştirel teori ve Marksizm gibi farklı kapılardan geçip geliyor. Cem Yılmaz'dan Recep İvedik'e, Fazıl Say'dan Okan Bayülgen'e popüler kültür simaları arasında gezinen yazılarda, ortaya konan eleştirinin çıkış yolları ise Bourdieu'dan Adorno'ya, Hobsbawm'dan Marx'a çok sayıda ünlü ismin ayak izleri takip ediliyor. Göksel Aymaz'ın dediği gibi: Güne ilişkin kötümserlik, öncelikle, gündelik düşünce kalıplarının dışına çıkmış bir “entelektüelce bilme” meselesidir. Böyle bir bilgiye yaslanan geleceğe dair sezgi, insana, bilebilmenin o ayrıcalıklı mutluluğunu yaşatır.
Bilebilmenin Mutluluğu: Bilgiye yaslanan eleştiri
Göksel Aymaz'ın popüler kültürün yakın döneminde iz bırakan olayları ve kişileri eleştirinin gözüyle tartıştığı kitabı Bilebilmenin Mutluluğu, Manos Kitap tarafından okura sunuldu...
Popüler kültürün 'insana ve topluma dair' olduğunu bilerek ve 'hepimizin aynı toplumda yaşadığımızı unutmadan' derdini anlatmaya çalışan Aymaz, kitabını daha önce farklı mecralarda yayınlanmış makalelerini üç başlıkta toplayarak kurmuş. Bölyece içerdiği yazıların, tek tek yayınlandıkları 'gün'de kalmamasını sağlamış.
Popüler kültür eleştirilerinin bizdeki belli başlı ve sorunlu biçimlerini 'eleştirinin poplaşması' olarak ele alan 'Bilebilmenin Mutluluğu, bunlara karşı önerdiği yaklaşımı sergileyen metinleri de içeriyor. Kitap, popüler kültürün kendini yeniden üretme gücü karşısında eleştirinin bu gücün altında boğulmadan ve bunalmadan onunla birlikte düşünebilmesi gerektiği hatırlatmasını da yapıyor. Aymaz'ın referansları ise hümanizm, devrimci romantizm, eleştirel teori ve Marksizm gibi farklı kapılardan geçip geliyor. Cem Yılmaz'dan Recep İvedik'e, Fazıl Say'dan Okan Bayülgen'e popüler kültür simaları arasında gezinen yazılarda, ortaya konan eleştirinin çıkış yolları ise Bourdieu'dan Adorno'ya, Hobsbawm'dan Marx'a çok sayıda ünlü ismin ayak izleri takip ediliyor. Göksel Aymaz'ın dediği gibi: Güne ilişkin kötümserlik, öncelikle, gündelik düşünce kalıplarının dışına çıkmış bir “entelektüelce bilme” meselesidir. Böyle bir bilgiye yaslanan geleceğe dair sezgi, insana, bilebilmenin o ayrıcalıklı mutluluğunu yaşatır.