Eskilerin tabiriyle ilmin bir emanet olduğu düşüncesi kadim bir olgu şeklinde bilginin yüklediği ahlaki sorumluluğu ifade eder. Bilgi ahlakı olarak ifade edebileceğimiz bu kavramın, bilginin tabiatı gereği uçsuz bucaksız olan bir sahada ondan ayrı düşmemesi lazım gelir. Bizlere ana fikrini, ilim talebinde faziletle bezenmek olarak sunan kitap, bilgi ahlakına sahip olmadan bilgiye yönelmenin doğuracağı sakıncalara dikkat çekerek, bunların ayrılmaz bir ikili olduğunu talebe, hoca ve ders ekseninde derinlemesine ortaya koyar.
Eskilerin tabiriyle ilmin bir emanet olduğu düşüncesi kadim bir olgu şeklinde bilginin yüklediği ahlaki sorumluluğu ifade eder. Bilgi ahlakı olarak ifade edebileceğimiz bu kavramın, bilginin tabiatı gereği uçsuz bucaksız olan bir sahada ondan ayrı düşmemesi lazım gelir. Bizlere ana fikrini, ilim talebinde faziletle bezenmek olarak sunan kitap, bilgi ahlakına sahip olmadan bilgiye yönelmenin doğuracağı sakıncalara dikkat çekerek, bunların ayrılmaz bir ikili olduğunu talebe, hoca ve ders ekseninde derinlemesine ortaya koyar.