Bu çalışmayı yapmamdan maksat: "Okuma" ve "bilgilenme" alanında gençlere yardımcı olmaktır. Çünkü "okumak bir sanattır" ve bunu sanatkarca yapmayınca istenen verim elde edilememektedir.
Toplumda ilim, bilgi, fikir alanında genel bir zaafiyet hali gözleniyor. Sanki toplum bünyesi kan kaybediyor; ruhunun, kalbinin manevi kanını kaybediyor. Buna cahillik hastalığı da denebilir. Halbuki insan için aslolan, ilim, irfan, hikmet sahibi; bilgili, kültürlü ve de "düşünen" bir canlı olmasıdır. Cehalet ise arızi bir hal, bir hastalık arazı (belirtisi) sayılmalıdır. Ne yazık ki modern yaşam, insanı bütün bu niteliklerden, bu yüce değerlerden soyutluyor. İnsanı sanki iç güdüleri düzeyinde bir yaşama seviyesine indiriyor; başka bir deyişle onu nefsaniliğe endeksliyor.
İşte bunun için bu çalışmamda, bilgi'nin ne olduğunu ve önemini anlatmaya çalıştım. İnsanı bilgiye götüren yolu belirlemeye, yani "Bilinçli Okuma"yı anlatmaya çalıştım. En sonunda da, günleri sayılı olan ömrümüzde, "sayısız" kitaplardan, acil olarak nasıl istifade edilebileceği hakkında bazı tahliller yaptım, önerilerde bulundum. Bunu bir acil yardım; kan kaybeden hastaya bir yardım mesabesinde düşünebiliriz.
Umarım ki bu kitabım, Yüce Mevla'nın lütfuyla okuyucuya yararlı olur; gelişen İslamî bilince de bir katkıda bulunur.
Ekrem Sağıroğlu, İstanbul, 1995
Bu çalışmayı yapmamdan maksat: "Okuma" ve "bilgilenme" alanında gençlere yardımcı olmaktır. Çünkü "okumak bir sanattır" ve bunu sanatkarca yapmayınca istenen verim elde edilememektedir.
Toplumda ilim, bilgi, fikir alanında genel bir zaafiyet hali gözleniyor. Sanki toplum bünyesi kan kaybediyor; ruhunun, kalbinin manevi kanını kaybediyor. Buna cahillik hastalığı da denebilir. Halbuki insan için aslolan, ilim, irfan, hikmet sahibi; bilgili, kültürlü ve de "düşünen" bir canlı olmasıdır. Cehalet ise arızi bir hal, bir hastalık arazı (belirtisi) sayılmalıdır. Ne yazık ki modern yaşam, insanı bütün bu niteliklerden, bu yüce değerlerden soyutluyor. İnsanı sanki iç güdüleri düzeyinde bir yaşama seviyesine indiriyor; başka bir deyişle onu nefsaniliğe endeksliyor.
İşte bunun için bu çalışmamda, bilgi'nin ne olduğunu ve önemini anlatmaya çalıştım. İnsanı bilgiye götüren yolu belirlemeye, yani "Bilinçli Okuma"yı anlatmaya çalıştım. En sonunda da, günleri sayılı olan ömrümüzde, "sayısız" kitaplardan, acil olarak nasıl istifade edilebileceği hakkında bazı tahliller yaptım, önerilerde bulundum. Bunu bir acil yardım; kan kaybeden hastaya bir yardım mesabesinde düşünebiliriz.
Umarım ki bu kitabım, Yüce Mevla'nın lütfuyla okuyucuya yararlı olur; gelişen İslamî bilince de bir katkıda bulunur.
Ekrem Sağıroğlu, İstanbul, 1995