"MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Firavun Psammetichos, yeryüzünde kullanılan en eski dilin hangisi olduğunu araştırmak ister. Bunun için, yeni doğmuş iki çocuk alınarak kimse ile konuşturulmadan büyütülür. Bir kaç yıl sonra, çocuklar ilk söz olarak 'bekos' derler. Yapılan araştırma sonunda bu sözün Frikçe olduğuna karar verilir." Bu denemenin, dilbilimin tarihsel gelişimi açısından önemi, görgül (ampirik) ya da yöntemli olmamakla birlikte, dil alanında, günümüze ulaşmış ilk girişim olmasıdır. Ancak günümüzün çağdaş dilbilim anlayışı bu soruya yanıt aramayı reddeder. Tefko Saracevic, bilgi erişim kavramının, kütüphane ve bilgi biliminin temelinde yatan üç temel düşünceden biri olduğunu kaydeder. Bilgi erişim süreci, kütüphane ve bilgi hizmetlerinin taşıyıcı omurgasını oluşturur. Bilgi erişim sistemi, içinde yer aldığı en büyük üst sistem olan kütüphanenin çekirdeğinde yatan bir alt sistemdir. Bu sistem, kütüphanenin geleneksel beş öğesi arasında kubul gören kütüphaneci, kullanıcı, derme, bütçe ve binayı birbirine bağlayan öğedir. Dil kavramı, bilgi kavramıyla tarihsel derinlikten kaynaklanan yoğun etileşimi nedeniyle, bilgi erişim kavramını da temelden etkilemektedir. Sonuçta, bilgi erişim kavramı irdelenirken dil kavramını göz adı etmek olanaksızdır. Kısaca, bu araştırmanın konusunu oluşturan, bilgi erişimde dil sorunları, bilgi erişim alanını ve dolayısıyla da bilgi erişim sistemlerinin en önemli ve belirgin sorun alanı niteliğiyle karışımıza çıkıyor ve bu alanda çalışan herkes için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı haline geliyor.
"MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Firavun Psammetichos, yeryüzünde kullanılan en eski dilin hangisi olduğunu araştırmak ister. Bunun için, yeni doğmuş iki çocuk alınarak kimse ile konuşturulmadan büyütülür. Bir kaç yıl sonra, çocuklar ilk söz olarak 'bekos' derler. Yapılan araştırma sonunda bu sözün Frikçe olduğuna karar verilir." Bu denemenin, dilbilimin tarihsel gelişimi açısından önemi, görgül (ampirik) ya da yöntemli olmamakla birlikte, dil alanında, günümüze ulaşmış ilk girişim olmasıdır. Ancak günümüzün çağdaş dilbilim anlayışı bu soruya yanıt aramayı reddeder. Tefko Saracevic, bilgi erişim kavramının, kütüphane ve bilgi biliminin temelinde yatan üç temel düşünceden biri olduğunu kaydeder. Bilgi erişim süreci, kütüphane ve bilgi hizmetlerinin taşıyıcı omurgasını oluşturur. Bilgi erişim sistemi, içinde yer aldığı en büyük üst sistem olan kütüphanenin çekirdeğinde yatan bir alt sistemdir. Bu sistem, kütüphanenin geleneksel beş öğesi arasında kubul gören kütüphaneci, kullanıcı, derme, bütçe ve binayı birbirine bağlayan öğedir. Dil kavramı, bilgi kavramıyla tarihsel derinlikten kaynaklanan yoğun etileşimi nedeniyle, bilgi erişim kavramını da temelden etkilemektedir. Sonuçta, bilgi erişim kavramı irdelenirken dil kavramını göz adı etmek olanaksızdır. Kısaca, bu araştırmanın konusunu oluşturan, bilgi erişimde dil sorunları, bilgi erişim alanını ve dolayısıyla da bilgi erişim sistemlerinin en önemli ve belirgin sorun alanı niteliğiyle karışımıza çıkıyor ve bu alanda çalışan herkes için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı haline geliyor.