Kozmos
"Carl Sagan zamanımızın en parlak bilim adamlarından biridir... İçinde varlığımızı sürdürdüğümüz akıllara durgunluk veren Kozmos'un sonsuzluğunu dile getirirken bilimin geçmişine, şimdiki zamanına ve geleceğine ilişkin muhteşem bir eser yaratmış."Associated Press
"Alanında göz kamaştırıcı, önerilerinde kışkırtıcı. Bu kitabı okuyan herkesin, etkisi altında kalacağından hiç kuşkum yok." The Miami Herald
"Sagan edebi bir coşkuyla yazıyor. Harika bir eser. İnsan aklının tüm noktalarına değinen Kozmos gerçek olmayacak kadar gerçek."
The Cleveland Plain Dealer
- İnsanoğlu uzay okyanusuna açılıyor
- Canlıların ve evrenin yapısı
- Doğa yasaları tüm evrende geçerlidir
- Cennet ve cehennem
- Başka gezegenlerde yaşam var mı?
- Keşif yolculuklarının öyküsü
- Samanyolu: Gecenin bel kemiği
- Zaman ve mekan içinde yolculuk
- Başka evrenlerin kapısı karadelikler
- Sonsuzluğun kıyısı: Dördüncü boyut
- Aklın evreni
- Galaktik uygarlık
- Yaşamak ya da yokolmak konusunda kim karara verecek?
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim adlı eser, Carl Sagan'ın 1985 yılında ünlü Gifford Konferansları'nın yüzüncü yıldönümü nedeniyle aldığı davet üzerine İskoçya'da verdiği konferansın metinlerinden oluşmaktadır. Sagan konferanslarda; diğer gezegenlerde akla dayalı yaşam olasılığından kendi gezegenimizdeki yaşamın karşı karşıya kaldığı nükleer tehlikeye, yaratılışçılık ve sözde akıllı tasarımdan bilimin "bilgili tapma" olduğuna dair yeni bir kavrama, manik depresyondan tutun da kendinden geçmenin (huşu) muhtemel kimyasal yapısına kadar uzanan konulara ve sorunlara değinmiş. On yıl önce kaybettiğimiz büyük astronom ve astrofizikçi kozmoloji, fizik, felsefe, edebiyat, psikoloji, kültürel antropoloji, mitoloji ve ilahiyat gibi farklı pek çok alanda yaptığı konuşmalarla konferanslara katılan herkeste hayranlık uyandırarak dehasıyla tüm insanlığı aydınlatmıştır. Sagan'ın ölümünün onuncu yıldönümü vesilesiyle ilk kez yayınlanan Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim adlı kitabı eşi ve uzun süre onunla birlikte çalışmış olan Ann Druyan tarafından hazırlanarak günümüzün bilgileriyle tazelenmiştir. Sagan bu kitapta din ve bilim arasındaki ilişki konusundaki fikirlerini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyarken evrenin enginliğinde kutsalın ne demek olduğunu anlamak için sürdürdüğü kişisel arayışını ve yolculuğunu oldukça anlaşılır, mizahi, akılcı ve tamamen gözleme dayalı bir ifadeyle bizlere aktarıyor.
Tanrı Matematikçi Mi?
Yukarıdaki sözü Platon söylemişti. Nobel ödüllü Eugene Wigner, "Nasıl olur da matematik doğa yasalarıyla bu denli uyumlu olabilir?" diye sormuştu. Ve yine büyük düşünür Descartes, "Matematiksel olarak kanıtlanamayan hiçbir şeyi doğru olarak kabul etmem!" demişti. Eski çağlardan bu yana tüm bilim insanları, filozoflar, soyut bir disiplinin doğal dünyayı böylesine kolay bir biçimde açıklamasını hayretle karşılamışlardır. Dahası matematik, zamanında bilinmeyen ve bugün varlıkları kanıtlanan atom zerrecikleri ve kozmik fenomenler hakkında da kehanetlerde bulunmuştur.
Matematik bir buluş mudur yoksa keşfedilmiş bir bilinmeyen mi? Einstein'ın iddia ettiği gibi matematik deneyimlerden bağımsız, insan zihninin ürettiği soyut bir kavram olsaydı, içinde yaşadığımız dünyayı böylesine mükemmel ve kesin bir şekilde tarif edebilir miydi? Veya kehanetlerde bulunabilir miydi? Hubble Uzay Teleskopu Bilim Enstitüsü Başkanı Mario Livio, Pisagor'dan günümüze dek uzanan matematiksel düşünceleri inceleyerek, aklımızı kurcalayan soruları zekice yanıtlıyor. Bu harika kitap, insan zihninin derinlikleri ile bilim dünyası arasındaki ilişkiyi merak edenler için eşsiz bir rehber olacaktır.
Neden?
Tanrı matematikçi mi? Yazarı yeni bir kitapla tekrar karşınızda! Neden merak ettiğimizi merak ettiniz mi hiç? Mario Livio etti!
Beynimiz neyi merak edeceğini nasıl seçiyor? Merak duygumuz hangi evrimsel amaca hizmet ediyor? Merakın farklı türleri var mı? Çocuklar yetişkinlerden daha mı meraklı? Yolda bir trafik kazası gördüğümüzde neden yavaşlayıp manasızca kaza yerini kerteriz ediyoruz? Kanlı bir suç mahallinin ya da cayır cayır yanan bir binanın etrafında toplaşıyoruz? Bir başkasının tek taraflı duyabildiğimiz telefon sohbeti, neden tamamını duyabildiğimiz bir sohbetten daha dikkat çekici? Neden? bu ve bunun gibi birçok soruyu masaya yatırıyor. İnsan merak eden tek canlı türü olmasa da neden sorusunu sorabilen tek canlı türüdür. Astrofizikçi yazar Mario Livio farklı alanlarda çalışan sıra dışı bilim insanlarıyla söyleşi yaparak meraklarını irdeliyor. İnsanlık tarihinin en meraklı dâhilerinden Leonardo da Vinci ve Richard Feynman'ın hayatlarının derinlerine dalıyor. Merak konusuna merak duyan herkesin çok severek okuyacağı, müthiş keyifli ve doyurucu bir kitap!
Geleceği Yazanlar Kulübü
Geleceği Yazanlar Kulübü bilimi ve dünyayı dönüştüren dört adamın, 1800'lerin başında Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken tanışan Charles Babbage, John Herschel, William Whewell ve Richard Jones'un hikâyesidir. 17. yüzyılda gerçekleşen bilimsel devrimden beri hiçbir ilerlemenin olmadığını düşünen bu dört arkadaş, aynı zamanda Cambridge'in eski öğrencilerinden biri olan ünlü bilim insanı ve filozof Francis Bacon'dan ilham alarak bilimde devrim yapmak üzere yola çıktılar. Bacon'ın dediği gibi “bilgi güç”tü ve “insanlığın yararı” için kullanılmalıydı. Sadece “bilim insanı” terimini bulmakla kalmayıp aynı zamanda mineraloji, matematiksel iktisat ve gelgit bilimi gibi alanların da temelini atan Whewell; ilk mekanik hesap makinesini ve modern bilgisayarın ilk prototipini icat eden Babbage; Güney Yarıküre göklerinin haritasını çıkaran ve fotoğrafın icadında belirleyici yeri olan Herschel; iktisat bilimini şekillendiren Jones…
Onlar yıldızların, denizlerin ve karanın haritasını çıkardılar… Modern dünyaya bilimin başrolde olduğu yeni bir biçim verdiler. Dostlukları, bitmeyen merakları ve bilime olan tutkularıyla tarihte umduklarından da büyük bir iz bıraktılar. Laura J. Snyder, bu kitapta işte bu olağanüstü serüveni anlatıyor. Sadece 19. yüzyıl biliminin ustalıkla çizilmiş portresini sunmakla kalmıyor, dünyamızın bugün üzerinde durduğu bilimsel temellerin kaynaklarını da etkileyici üslubuyla okurlara aktarmayı başarıyor.
“Bu eser o çağın bilimsel, sosyal ve kültürel boyutlarına tam anlamıyla hâkim. Snyder'ın anlatımıyla, yolları kesişen bu adamlar yaşamları ve fikirleriyle sahneye bir başyapıt koyuyor.”
- Wall Street Journal -
Kozmos
"Carl Sagan zamanımızın en parlak bilim adamlarından biridir... İçinde varlığımızı sürdürdüğümüz akıllara durgunluk veren Kozmos'un sonsuzluğunu dile getirirken bilimin geçmişine, şimdiki zamanına ve geleceğine ilişkin muhteşem bir eser yaratmış."Associated Press
"Alanında göz kamaştırıcı, önerilerinde kışkırtıcı. Bu kitabı okuyan herkesin, etkisi altında kalacağından hiç kuşkum yok." The Miami Herald
"Sagan edebi bir coşkuyla yazıyor. Harika bir eser. İnsan aklının tüm noktalarına değinen Kozmos gerçek olmayacak kadar gerçek."
The Cleveland Plain Dealer
- İnsanoğlu uzay okyanusuna açılıyor
- Canlıların ve evrenin yapısı
- Doğa yasaları tüm evrende geçerlidir
- Cennet ve cehennem
- Başka gezegenlerde yaşam var mı?
- Keşif yolculuklarının öyküsü
- Samanyolu: Gecenin bel kemiği
- Zaman ve mekan içinde yolculuk
- Başka evrenlerin kapısı karadelikler
- Sonsuzluğun kıyısı: Dördüncü boyut
- Aklın evreni
- Galaktik uygarlık
- Yaşamak ya da yokolmak konusunda kim karara verecek?
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim adlı eser, Carl Sagan'ın 1985 yılında ünlü Gifford Konferansları'nın yüzüncü yıldönümü nedeniyle aldığı davet üzerine İskoçya'da verdiği konferansın metinlerinden oluşmaktadır. Sagan konferanslarda; diğer gezegenlerde akla dayalı yaşam olasılığından kendi gezegenimizdeki yaşamın karşı karşıya kaldığı nükleer tehlikeye, yaratılışçılık ve sözde akıllı tasarımdan bilimin "bilgili tapma" olduğuna dair yeni bir kavrama, manik depresyondan tutun da kendinden geçmenin (huşu) muhtemel kimyasal yapısına kadar uzanan konulara ve sorunlara değinmiş. On yıl önce kaybettiğimiz büyük astronom ve astrofizikçi kozmoloji, fizik, felsefe, edebiyat, psikoloji, kültürel antropoloji, mitoloji ve ilahiyat gibi farklı pek çok alanda yaptığı konuşmalarla konferanslara katılan herkeste hayranlık uyandırarak dehasıyla tüm insanlığı aydınlatmıştır. Sagan'ın ölümünün onuncu yıldönümü vesilesiyle ilk kez yayınlanan Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim adlı kitabı eşi ve uzun süre onunla birlikte çalışmış olan Ann Druyan tarafından hazırlanarak günümüzün bilgileriyle tazelenmiştir. Sagan bu kitapta din ve bilim arasındaki ilişki konusundaki fikirlerini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyarken evrenin enginliğinde kutsalın ne demek olduğunu anlamak için sürdürdüğü kişisel arayışını ve yolculuğunu oldukça anlaşılır, mizahi, akılcı ve tamamen gözleme dayalı bir ifadeyle bizlere aktarıyor.
Tanrı Matematikçi Mi?
Yukarıdaki sözü Platon söylemişti. Nobel ödüllü Eugene Wigner, "Nasıl olur da matematik doğa yasalarıyla bu denli uyumlu olabilir?" diye sormuştu. Ve yine büyük düşünür Descartes, "Matematiksel olarak kanıtlanamayan hiçbir şeyi doğru olarak kabul etmem!" demişti. Eski çağlardan bu yana tüm bilim insanları, filozoflar, soyut bir disiplinin doğal dünyayı böylesine kolay bir biçimde açıklamasını hayretle karşılamışlardır. Dahası matematik, zamanında bilinmeyen ve bugün varlıkları kanıtlanan atom zerrecikleri ve kozmik fenomenler hakkında da kehanetlerde bulunmuştur.
Matematik bir buluş mudur yoksa keşfedilmiş bir bilinmeyen mi? Einstein'ın iddia ettiği gibi matematik deneyimlerden bağımsız, insan zihninin ürettiği soyut bir kavram olsaydı, içinde yaşadığımız dünyayı böylesine mükemmel ve kesin bir şekilde tarif edebilir miydi? Veya kehanetlerde bulunabilir miydi? Hubble Uzay Teleskopu Bilim Enstitüsü Başkanı Mario Livio, Pisagor'dan günümüze dek uzanan matematiksel düşünceleri inceleyerek, aklımızı kurcalayan soruları zekice yanıtlıyor. Bu harika kitap, insan zihninin derinlikleri ile bilim dünyası arasındaki ilişkiyi merak edenler için eşsiz bir rehber olacaktır.
Neden?
Tanrı matematikçi mi? Yazarı yeni bir kitapla tekrar karşınızda! Neden merak ettiğimizi merak ettiniz mi hiç? Mario Livio etti!
Beynimiz neyi merak edeceğini nasıl seçiyor? Merak duygumuz hangi evrimsel amaca hizmet ediyor? Merakın farklı türleri var mı? Çocuklar yetişkinlerden daha mı meraklı? Yolda bir trafik kazası gördüğümüzde neden yavaşlayıp manasızca kaza yerini kerteriz ediyoruz? Kanlı bir suç mahallinin ya da cayır cayır yanan bir binanın etrafında toplaşıyoruz? Bir başkasının tek taraflı duyabildiğimiz telefon sohbeti, neden tamamını duyabildiğimiz bir sohbetten daha dikkat çekici? Neden? bu ve bunun gibi birçok soruyu masaya yatırıyor. İnsan merak eden tek canlı türü olmasa da neden sorusunu sorabilen tek canlı türüdür. Astrofizikçi yazar Mario Livio farklı alanlarda çalışan sıra dışı bilim insanlarıyla söyleşi yaparak meraklarını irdeliyor. İnsanlık tarihinin en meraklı dâhilerinden Leonardo da Vinci ve Richard Feynman'ın hayatlarının derinlerine dalıyor. Merak konusuna merak duyan herkesin çok severek okuyacağı, müthiş keyifli ve doyurucu bir kitap!
Geleceği Yazanlar Kulübü
Geleceği Yazanlar Kulübü bilimi ve dünyayı dönüştüren dört adamın, 1800'lerin başında Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken tanışan Charles Babbage, John Herschel, William Whewell ve Richard Jones'un hikâyesidir. 17. yüzyılda gerçekleşen bilimsel devrimden beri hiçbir ilerlemenin olmadığını düşünen bu dört arkadaş, aynı zamanda Cambridge'in eski öğrencilerinden biri olan ünlü bilim insanı ve filozof Francis Bacon'dan ilham alarak bilimde devrim yapmak üzere yola çıktılar. Bacon'ın dediği gibi “bilgi güç”tü ve “insanlığın yararı” için kullanılmalıydı. Sadece “bilim insanı” terimini bulmakla kalmayıp aynı zamanda mineraloji, matematiksel iktisat ve gelgit bilimi gibi alanların da temelini atan Whewell; ilk mekanik hesap makinesini ve modern bilgisayarın ilk prototipini icat eden Babbage; Güney Yarıküre göklerinin haritasını çıkaran ve fotoğrafın icadında belirleyici yeri olan Herschel; iktisat bilimini şekillendiren Jones…
Onlar yıldızların, denizlerin ve karanın haritasını çıkardılar… Modern dünyaya bilimin başrolde olduğu yeni bir biçim verdiler. Dostlukları, bitmeyen merakları ve bilime olan tutkularıyla tarihte umduklarından da büyük bir iz bıraktılar. Laura J. Snyder, bu kitapta işte bu olağanüstü serüveni anlatıyor. Sadece 19. yüzyıl biliminin ustalıkla çizilmiş portresini sunmakla kalmıyor, dünyamızın bugün üzerinde durduğu bilimsel temellerin kaynaklarını da etkileyici üslubuyla okurlara aktarmayı başarıyor.
“Bu eser o çağın bilimsel, sosyal ve kültürel boyutlarına tam anlamıyla hâkim. Snyder'ın anlatımıyla, yolları kesişen bu adamlar yaşamları ve fikirleriyle sahneye bir başyapıt koyuyor.”
- Wall Street Journal -