“Ama sen benim için kimsin, beni asla ve asla tanımayan sen, akan bir suymuşum gibi üzerimden geçen, bir taşmışım gibi takılan sonra hep giden ve beni terk eden sen.”
“Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” (Brief einer Unbekannten) adlı eser Stefan Zweig'ın 1920'li yılların ilk yarısında yazdığı uzun öyküsüdür. İsmi bilinmeyen bir kadının ölmeden önce, ömrü boyunca âşık olduğu adama yazdığı mektubu konu alır. Mektubun göndereni belli değildir. Bilinmeyen bir kadının elinden yazılıp çocuğunun ölümü ile başlayıp kendi ölümü ile sonlanan bir kesit arasına sığdırılmış bir kadının hayatını anlatıyor. Bir kadın çocukluk döneminden başlayarak, gördüğü ilk andan itibaren platonik şekilde bir adama âşık oluyor ve ondan ömrünün sonuna kadar vazgeçemiyor. Adamın ona hiç sevgi göstermemesine rağmen bir iki kere adamla birlikte olmasını kendine lütuf sayarak yaşamaya devam ediyor. Taa ki çocuğu hayata gözlerini yumana kadar. Kadın sevdiği adam R.'den ona kalan tek değerli şeyi kaybedince yazdığı mektupla her şeyi anlatıyor. Aşk ve saplantı birbirinden çok farklı iki yoğun duygudur. Biri insanı hayata döndürebilecek iken diğeri hayatından edebilir.
“Ama sen benim için kimsin, beni asla ve asla tanımayan sen, akan bir suymuşum gibi üzerimden geçen, bir taşmışım gibi takılan sonra hep giden ve beni terk eden sen.”
“Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” (Brief einer Unbekannten) adlı eser Stefan Zweig'ın 1920'li yılların ilk yarısında yazdığı uzun öyküsüdür. İsmi bilinmeyen bir kadının ölmeden önce, ömrü boyunca âşık olduğu adama yazdığı mektubu konu alır. Mektubun göndereni belli değildir. Bilinmeyen bir kadının elinden yazılıp çocuğunun ölümü ile başlayıp kendi ölümü ile sonlanan bir kesit arasına sığdırılmış bir kadının hayatını anlatıyor. Bir kadın çocukluk döneminden başlayarak, gördüğü ilk andan itibaren platonik şekilde bir adama âşık oluyor ve ondan ömrünün sonuna kadar vazgeçemiyor. Adamın ona hiç sevgi göstermemesine rağmen bir iki kere adamla birlikte olmasını kendine lütuf sayarak yaşamaya devam ediyor. Taa ki çocuğu hayata gözlerini yumana kadar. Kadın sevdiği adam R.'den ona kalan tek değerli şeyi kaybedince yazdığı mektupla her şeyi anlatıyor. Aşk ve saplantı birbirinden çok farklı iki yoğun duygudur. Biri insanı hayata döndürebilecek iken diğeri hayatından edebilir.