Bilişsel Terapi Yöntemleri kitabının Türkçe çevirisine önsöz yazmak benim için çok sevindirici. Birçoğunuzun bildiği gibi, bilişsel terapi, ruhsal sorunların büyük bir çoğunluğu için bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. Şu anda depresyon ve bütün anksiyete bozuklukları için etkili yöntemler ve tedavilere sahibiz. Ayrıca bipolar bozukluk ve şizofreni gibi ciddi psikiyatrik sorunları olan hastalara da yardım edebiliyoruz. Bugünlerde terapistler için heyecan verici bir dönem yaşıyoruz. Aynı zamanda bugünler, bizlerden yardım almaya gelen hastalar için de daha umut dolu dönemler. Yardımcı olabilme yeterliliğine sahibiz.
Bu kitabın okuyucuları tek bir bilişsel terapi yöntemi olmadığını öğreneceklerdir. Hastaları düzenli biçimde gördüğümüz, elimizde daha fazla araç olursa, daha çok yardımcı olabileceğimizi öğrendim. Hastalarımız için bizim hangi bilişsel terapi yönelimine bağlı olduğumuzun herhangi bir önemi yoktur. Onlar sadece kendilerine yardım etmemizi beklerler. Bu kitabı okuyanlar, otomatik düşünceleri ve imgeleri elde edebileceğimizi ve inceleyip karşı çıkabileceğimizi ve düşünme biçimimizi dönüştürebileceğimizi öğreneceklerdir. Fakat aynı zamanda bilişsel davranışçı terapinin yeni biçimlerini de kullanabiliriz. Örneğin endişe duyan hastalar için endişeye dönük olan yeni meta-bilişsel ve davranışsal teknikleri kullanabiliriz. Bu yaklaşımlar hastalara, neden onlara "endişe duymanın anlamlı" geldiğini ve endişelerini nasıl sınırlayabileceklerini ve bunun sonunda da bunların ortadan kalkmasını sağlayabileceklerini anlamalarına yardımcı olur.
Bilişsel terapi, sıklıkla duyguların önemini, olduğundan küçük görmekle eleştirilmiştir. Neyse ki bu konuları ele alan duygu odaklı terapi ve duygusal şema terapisi gibi yeni terapi biçimlerine sahibiz. Duygular yaşamımızın gerekli bir parçasıdır ve duygularımız bize neye gereksinimimiz olduğunu öğretir. Bizim kim olduğumuzun önemli bir parçası olan güçlü duyguları içeren biçimde anlamlı bir yaşamı nasıl yaşayacağımızı öğrenmek zorundayız.
Aynı zamanda birçok hastamızda kişilik bozukluğu olabileceğinin farkında olmalıyız. Neyse ki hastalarımız bu sorunlarla uğraşmak için psikanalitik terapiye bel bağlamak zorunda değildir. Kişilerarası ilişkilerdeki yineleyen sorunları saptamak, hastaların geçmişteki ihmal ve istismar yaşantılarını nasıl alt edebileceklerini öğrenmek ve bugün daha güçlü bir yaşam geliştirebilmek için şema odaklı bilişsel terapiyi kullanabiliriz.
Bilişsel Terapi Yöntemleri'nden her düzeyde eğitime sahip klinisyenlerin yararlandığını bulduk. Umarım Türkiye'deki arkadaşlarım ve meslektaşlarım da buradaki görüşleri kendilerine yardım almak için gelen birçok kişide kullanacaklardır ve bu hastalar bizim terapist olarak öğrendiğimiz yöntemlerin aynısını öğreneceklerdir. Gerçekte de amaç hastaya kendi kendisinin terapisti hale gelmesinde yardımcı olmaktır.
-Robert L. Leahy,Ph.D. New York City, 2007
Bilişsel Terapi Yöntemleri kitabının Türkçe çevirisine önsöz yazmak benim için çok sevindirici. Birçoğunuzun bildiği gibi, bilişsel terapi, ruhsal sorunların büyük bir çoğunluğu için bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. Şu anda depresyon ve bütün anksiyete bozuklukları için etkili yöntemler ve tedavilere sahibiz. Ayrıca bipolar bozukluk ve şizofreni gibi ciddi psikiyatrik sorunları olan hastalara da yardım edebiliyoruz. Bugünlerde terapistler için heyecan verici bir dönem yaşıyoruz. Aynı zamanda bugünler, bizlerden yardım almaya gelen hastalar için de daha umut dolu dönemler. Yardımcı olabilme yeterliliğine sahibiz.
Bu kitabın okuyucuları tek bir bilişsel terapi yöntemi olmadığını öğreneceklerdir. Hastaları düzenli biçimde gördüğümüz, elimizde daha fazla araç olursa, daha çok yardımcı olabileceğimizi öğrendim. Hastalarımız için bizim hangi bilişsel terapi yönelimine bağlı olduğumuzun herhangi bir önemi yoktur. Onlar sadece kendilerine yardım etmemizi beklerler. Bu kitabı okuyanlar, otomatik düşünceleri ve imgeleri elde edebileceğimizi ve inceleyip karşı çıkabileceğimizi ve düşünme biçimimizi dönüştürebileceğimizi öğreneceklerdir. Fakat aynı zamanda bilişsel davranışçı terapinin yeni biçimlerini de kullanabiliriz. Örneğin endişe duyan hastalar için endişeye dönük olan yeni meta-bilişsel ve davranışsal teknikleri kullanabiliriz. Bu yaklaşımlar hastalara, neden onlara "endişe duymanın anlamlı" geldiğini ve endişelerini nasıl sınırlayabileceklerini ve bunun sonunda da bunların ortadan kalkmasını sağlayabileceklerini anlamalarına yardımcı olur.
Bilişsel terapi, sıklıkla duyguların önemini, olduğundan küçük görmekle eleştirilmiştir. Neyse ki bu konuları ele alan duygu odaklı terapi ve duygusal şema terapisi gibi yeni terapi biçimlerine sahibiz. Duygular yaşamımızın gerekli bir parçasıdır ve duygularımız bize neye gereksinimimiz olduğunu öğretir. Bizim kim olduğumuzun önemli bir parçası olan güçlü duyguları içeren biçimde anlamlı bir yaşamı nasıl yaşayacağımızı öğrenmek zorundayız.
Aynı zamanda birçok hastamızda kişilik bozukluğu olabileceğinin farkında olmalıyız. Neyse ki hastalarımız bu sorunlarla uğraşmak için psikanalitik terapiye bel bağlamak zorunda değildir. Kişilerarası ilişkilerdeki yineleyen sorunları saptamak, hastaların geçmişteki ihmal ve istismar yaşantılarını nasıl alt edebileceklerini öğrenmek ve bugün daha güçlü bir yaşam geliştirebilmek için şema odaklı bilişsel terapiyi kullanabiliriz.
Bilişsel Terapi Yöntemleri'nden her düzeyde eğitime sahip klinisyenlerin yararlandığını bulduk. Umarım Türkiye'deki arkadaşlarım ve meslektaşlarım da buradaki görüşleri kendilerine yardım almak için gelen birçok kişide kullanacaklardır ve bu hastalar bizim terapist olarak öğrendiğimiz yöntemlerin aynısını öğreneceklerdir. Gerçekte de amaç hastaya kendi kendisinin terapisti hale gelmesinde yardımcı olmaktır.
-Robert L. Leahy,Ph.D. New York City, 2007