İşkence tezgâhlarından geçenler, gözaltında kaybedilenler, vurulanlar, ölenler, acı çekenler... Bu ülkenin yüz karasıdır 12 Mart ve 12 Eylül. Ve tüm dünyanın yüz karasıdır Şili'de, Brezilya'da, Arjantin'de yaşananlar. Unutmayı tercih ettiğimiz kötü yıllar. Unutalım ama önce hesaplaşalım. O yılları yaşamış insanların ve tüm ülkenin buna ihtiyacı var.
Bin Belge böyle bir kaygıdan yola çıkarak Erbil Tuşalp tarafından ilmek ilmek örülmüş, titizlikle hazırlanmış bir kitap. İlk yayınlandığı yıldan bu yana birçok baskı yapması o vahşet dolu dönemlerin öğrenilme ihtiyacını da gösteriyor. Kitabın sonundaki “Ekler” bölümü ise bize ne çok kaybımızın olduğunu gösteren bir isim listesi veriyor: 1977 yılında öldürülenler... 1978 yılında öldürülenler... Kahramanmaraş katliamında öldürülenler...
Erbil Tuşalp Sunuş yazısında diyor ki: “Bin Belge yıllarından bugüne her şey gereği gibi tartışılmadı, yeterince anlatılmadı, daha açık sergilenmedi ama hiçbir şey bitmiş değil. Kimbilir belki her şey yeni başlıyor...”
İşkence tezgâhlarından geçenler, gözaltında kaybedilenler, vurulanlar, ölenler, acı çekenler... Bu ülkenin yüz karasıdır 12 Mart ve 12 Eylül. Ve tüm dünyanın yüz karasıdır Şili'de, Brezilya'da, Arjantin'de yaşananlar. Unutmayı tercih ettiğimiz kötü yıllar. Unutalım ama önce hesaplaşalım. O yılları yaşamış insanların ve tüm ülkenin buna ihtiyacı var.
Bin Belge böyle bir kaygıdan yola çıkarak Erbil Tuşalp tarafından ilmek ilmek örülmüş, titizlikle hazırlanmış bir kitap. İlk yayınlandığı yıldan bu yana birçok baskı yapması o vahşet dolu dönemlerin öğrenilme ihtiyacını da gösteriyor. Kitabın sonundaki “Ekler” bölümü ise bize ne çok kaybımızın olduğunu gösteren bir isim listesi veriyor: 1977 yılında öldürülenler... 1978 yılında öldürülenler... Kahramanmaraş katliamında öldürülenler...
Erbil Tuşalp Sunuş yazısında diyor ki: “Bin Belge yıllarından bugüne her şey gereği gibi tartışılmadı, yeterince anlatılmadı, daha açık sergilenmedi ama hiçbir şey bitmiş değil. Kimbilir belki her şey yeni başlıyor...”