“Lacan'a göre insan Dil'in içinde doğar. Biz buna kabaca aile ideolojisi diyebiliriz. Birey, yetişkinlik çağına doğru bu aile ideolojisinden çıkmak ve bu kabuğu kırmak ister. Bu kabuğu kıramayanlar ve kendi öz yeteneklerinin farkına varıp onu kullanamayanlar başka bir kabuğa (ideoloji) girerler. Siyasî/dinî ideolojinin içinde bir ideolojik özne olarak yaşamaya devam ederler.”
İnsanlar yalnız yaşarlar; kendi içlerinde koca bir evreni taşıyarak… Bu evreni anlamlandırmak kolay değildir. İnsan zihnini yönlendiren dinamikler nelerdir? Zihnimizin karanlık dünyasında neler olup bitmektedir? Bu kitapta iç dünyanızda olup bitenlere dair bir ışık tutuluyor ve Lacan'ın terimlerinden yola çıkılarak ideoloji kavramı irdeleniyor.
“Lacan'a göre insan Dil'in içinde doğar. Biz buna kabaca aile ideolojisi diyebiliriz. Birey, yetişkinlik çağına doğru bu aile ideolojisinden çıkmak ve bu kabuğu kırmak ister. Bu kabuğu kıramayanlar ve kendi öz yeteneklerinin farkına varıp onu kullanamayanlar başka bir kabuğa (ideoloji) girerler. Siyasî/dinî ideolojinin içinde bir ideolojik özne olarak yaşamaya devam ederler.”
İnsanlar yalnız yaşarlar; kendi içlerinde koca bir evreni taşıyarak… Bu evreni anlamlandırmak kolay değildir. İnsan zihnini yönlendiren dinamikler nelerdir? Zihnimizin karanlık dünyasında neler olup bitmektedir? Bu kitapta iç dünyanızda olup bitenlere dair bir ışık tutuluyor ve Lacan'ın terimlerinden yola çıkılarak ideoloji kavramı irdeleniyor.