Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Bir Arap Milliyetçisi Yaratmak Osmancılıktan Arap Milliyetçiliğine Satı el-Husri

Stok Kodu:
9786052325346
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
248
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-10
Çeviren:
Burak Demiryakan
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%12 indirimli
45,00
39,60
9786052325346
501871
Bir Arap Milliyetçisi Yaratmak
Bir Arap Milliyetçisi Yaratmak Osmancılıktan Arap Milliyetçiliğine Satı el-Husri
39.60

Osmanlı İmparatorluğu'nun parlak ve çalışkan pedagogu Satı Bey'den sadece on yıl içinde Arap milliyetçiliğinin öncü teorisyeni Satı el-Husri'yi yaratan süreç sadece kişisel bir dönüşüm hikayesi olarak anlaşılamaz. Uzun süren savaşların, bitmek bilmeyen mücadelelerin, zaferlerle bitişik hayal kırıklıklarının ortasında mücadele azmi ve büyük irade gücüyle sivrilmiştir Satı el-Husri. Onun 1919 yılında İstanbul'u terk edip Suriye'ye gitme kararı alması Osmanlı basınında, “Suriye'nin bizden ayrılacağı kesinleşti!” yorumlarına sebep olmuştu.

Bir imparatorluk (Osmanlı) yıkılmış, bir krallık (Suriye) kurulmuştur ama bu hikayenin sadece “kopuş” kavramıyla açıklanamayacağının en somut örneği Satı El-Husri'nin hayat hikayesidir. Osmanlıcılık siyasetinin savunucusu Arap milliyetçiliğinin teorisyeninden büsbütün farklı bir kişi miydi? Osmanlı İmparatorluğu'nun din ve ırk esaslarına göre yönetilmemesi gerektiğini söyleyen Satı Bey, aynı ölçüyü kendi Arap milliyetçiliği için de savunmamış mıydı? Din, mezhep, bölgecilik farkları üzerinde yükselmeyen laik bir Arap milliyetçiliğinin mümkün olduğuna inanan Satı Bey'in mücadelesi bizi yaşadığımız coğrafyanın acıları kadar imkânları üzerine de düşünmeye çağırıyor. Cleveland'ın kitabı okura bir Arap milliyetçisinin oluşum sürecinin dikkatli bir tanıklığını vaat ediyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nun parlak ve çalışkan pedagogu Satı Bey'den sadece on yıl içinde Arap milliyetçiliğinin öncü teorisyeni Satı el-Husri'yi yaratan süreç sadece kişisel bir dönüşüm hikayesi olarak anlaşılamaz. Uzun süren savaşların, bitmek bilmeyen mücadelelerin, zaferlerle bitişik hayal kırıklıklarının ortasında mücadele azmi ve büyük irade gücüyle sivrilmiştir Satı el-Husri. Onun 1919 yılında İstanbul'u terk edip Suriye'ye gitme kararı alması Osmanlı basınında, “Suriye'nin bizden ayrılacağı kesinleşti!” yorumlarına sebep olmuştu.

Bir imparatorluk (Osmanlı) yıkılmış, bir krallık (Suriye) kurulmuştur ama bu hikayenin sadece “kopuş” kavramıyla açıklanamayacağının en somut örneği Satı El-Husri'nin hayat hikayesidir. Osmanlıcılık siyasetinin savunucusu Arap milliyetçiliğinin teorisyeninden büsbütün farklı bir kişi miydi? Osmanlı İmparatorluğu'nun din ve ırk esaslarına göre yönetilmemesi gerektiğini söyleyen Satı Bey, aynı ölçüyü kendi Arap milliyetçiliği için de savunmamış mıydı? Din, mezhep, bölgecilik farkları üzerinde yükselmeyen laik bir Arap milliyetçiliğinin mümkün olduğuna inanan Satı Bey'in mücadelesi bizi yaşadığımız coğrafyanın acıları kadar imkânları üzerine de düşünmeye çağırıyor. Cleveland'ın kitabı okura bir Arap milliyetçisinin oluşum sürecinin dikkatli bir tanıklığını vaat ediyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat