"(...) İtiraf ediyorum ki, ben diğer sıçan kardeşlerime göre çok şanslıydım. Şanslıydım çünkü, serin bir bahar sabahı, bıngıl bıngıl bir sıçan yavrusu olarak memleketin en muteber sıçan ailesinin sıcak ve güvenli kollarında dünyaya gözlerimi açmıştım. Babam, beni kucağına alır almaz salondakilere "Nurtopu gibi bir sıçan oğlum oldu." diye ünlemişti. Gerçi, nurtopu mu idim, sıçan boku mu? Orasını tam olarak bilemeyeceğim. Çünkü o sırada ben, bu ikisinin arasındaki farkı idrak edecek durumda değildim. Rivayet o ki, ben doğduğumda memlekette garip olaylar olmuş. Memeleketin bütün bankalarının kasaları, tam yedi kez ardına kadar sarsılarak açılmış, bankaların bütün alarm sirenleri yedi kez, kuyruğu sıkışmış bir sıçan gibi, acı acı ötmüş ve bütün banka şubeleri, sanki cezbeye tutulmuş gibi, dakikalarca bir ileri bir geri sallanmış. Sıçan uzmanları, tüm bu tabiat olaylarını büyük bir sıçanın dünyaya geliş alameti olarak yorumlamışlar."
(Arka Kapak)
"(...) İtiraf ediyorum ki, ben diğer sıçan kardeşlerime göre çok şanslıydım. Şanslıydım çünkü, serin bir bahar sabahı, bıngıl bıngıl bir sıçan yavrusu olarak memleketin en muteber sıçan ailesinin sıcak ve güvenli kollarında dünyaya gözlerimi açmıştım. Babam, beni kucağına alır almaz salondakilere "Nurtopu gibi bir sıçan oğlum oldu." diye ünlemişti. Gerçi, nurtopu mu idim, sıçan boku mu? Orasını tam olarak bilemeyeceğim. Çünkü o sırada ben, bu ikisinin arasındaki farkı idrak edecek durumda değildim. Rivayet o ki, ben doğduğumda memlekette garip olaylar olmuş. Memeleketin bütün bankalarının kasaları, tam yedi kez ardına kadar sarsılarak açılmış, bankaların bütün alarm sirenleri yedi kez, kuyruğu sıkışmış bir sıçan gibi, acı acı ötmüş ve bütün banka şubeleri, sanki cezbeye tutulmuş gibi, dakikalarca bir ileri bir geri sallanmış. Sıçan uzmanları, tüm bu tabiat olaylarını büyük bir sıçanın dünyaya geliş alameti olarak yorumlamışlar."
(Arka Kapak)