Gün doğdu, gün battı. Yola çıktık, menzil bize vardı. Vatan sözcükleri kaleme, kalem de gönle dolandı. Rüya ya bu, kimi gerçek bildi kimi hayal saydı. Az da gitmedik, uza da varmadık daha. Ahalinin ahvalini, devletin selametini kutsal bilip de edep edindik, dile terbiye verdik. Sözün önü de arkası da yerli yerini bildi, bizde her zaman. Kelam kaleme düşüp de imlasına uydu, gönül akla uyup makamını buldu. Ama hiç vazgeçmedi nefis de nefes de mücadelesinden. Gözden dökülen gözyaşını kıymet bilip kolay dökmediği gibi, inat etti basitlikten, basiretsizlikten uzak durmaya beden. Sonra nasibimizmiş bu vatan deyip kelimeler cümleleri takip etti, yol menzili, kalem gönlü, hayal rüyayı, kelam aklı ve gözyaşı basireti.
Gün doğdu, gün battı. Yola çıktık, menzil bize vardı. Vatan sözcükleri kaleme, kalem de gönle dolandı. Rüya ya bu, kimi gerçek bildi kimi hayal saydı. Az da gitmedik, uza da varmadık daha. Ahalinin ahvalini, devletin selametini kutsal bilip de edep edindik, dile terbiye verdik. Sözün önü de arkası da yerli yerini bildi, bizde her zaman. Kelam kaleme düşüp de imlasına uydu, gönül akla uyup makamını buldu. Ama hiç vazgeçmedi nefis de nefes de mücadelesinden. Gözden dökülen gözyaşını kıymet bilip kolay dökmediği gibi, inat etti basitlikten, basiretsizlikten uzak durmaya beden. Sonra nasibimizmiş bu vatan deyip kelimeler cümleleri takip etti, yol menzili, kalem gönlü, hayal rüyayı, kelam aklı ve gözyaşı basireti.