20. yy. Çin edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Lu Hsun, yaşadığı dönemin çarpıcı toplumsal ve siyasal değişimlerinin de yansıtıcısı olmuştur. İlk olarak 1918 yılında yayımlanan Bir Delinin Güncesi biçimsel olarak Gogol'ün metninden esinlenmekle birlikte, Çin toplumunun yaşadığı çalkantıların birey üzerinde yarattığı etkiler göz önüne alındığında, Rus akrabasından oldukça farklı bir yol izlemektedir. Elinizdeki derlemede yer alan on sekiz öykü, sizi farklı bir yazarın dünyasına adım atmaya davet ediyor.
“Muhtemelen ne halde olduğumu merak ediyorsunuzdur. Kısaca açıklayacak olursam, yenildim ben. Eskiden de kendimi yenilmiş biri olarak görürdüm, o zamanlar yanılmışım. Asıl şimdi tükendim ben. Bir zamanlar tıpkı benim gibi bir süre daha yaşamamı isteyen birisi vardı. Şimdi o da yok. Öyleyse yaşamam için artık bir neden de yok…”
20. yy. Çin edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Lu Hsun, yaşadığı dönemin çarpıcı toplumsal ve siyasal değişimlerinin de yansıtıcısı olmuştur. İlk olarak 1918 yılında yayımlanan Bir Delinin Güncesi biçimsel olarak Gogol'ün metninden esinlenmekle birlikte, Çin toplumunun yaşadığı çalkantıların birey üzerinde yarattığı etkiler göz önüne alındığında, Rus akrabasından oldukça farklı bir yol izlemektedir. Elinizdeki derlemede yer alan on sekiz öykü, sizi farklı bir yazarın dünyasına adım atmaya davet ediyor.
“Muhtemelen ne halde olduğumu merak ediyorsunuzdur. Kısaca açıklayacak olursam, yenildim ben. Eskiden de kendimi yenilmiş biri olarak görürdüm, o zamanlar yanılmışım. Asıl şimdi tükendim ben. Bir zamanlar tıpkı benim gibi bir süre daha yaşamamı isteyen birisi vardı. Şimdi o da yok. Öyleyse yaşamam için artık bir neden de yok…”