Sovyetler Birliği döneminin ünlü hiciv yazarı Mihail Afanasyeviç Bulgakov yeni bir öykü seçkisiyle yeniden Türkiyeli okurlarla buluşuyor. Bir Delinin Hikâyesi, Polina Antonova'nın derleyip Rusça aslından çevirdiği on sekiz adet öyküden oluşuyor. Bu seçkideki öyküler okurları kimi zaman İç Savaş yıllarının zorluklarıyla, Sovyetlerin inşasından sonra herkesçe tecrübe edilen konut problemleriyle, Sovyet Rusya'sındaki gündelik yaşamın akışıyla, kimi zaman da Bulgakov'un yazarlık serüveninde deneyimlediği güçlüklerle yüzleşmeye çağırıyor. Yazarın kendine has hicivli üslubu kitap boyunca parıldarken, bazı öykülerde de yaşamını kalem oynatarak sürdüren Bulgakov'un ilham perisiyle mücadelesine şahit oluyoruz.
Kitapta yer alan öykülerin listesi:
- Ben Öldürdüm
- Kızıl Taç
- No 13: Elpit, İşçi Komün Evi
- Hatıra
- Kırk Kere Kırk
- Dört Portre
- İlahi
- Tekerlekli Konut
- Bir Delinin Hikâyesi
- Beyin İltihabı
- Ferapont Ferapontoviç Kaporsev'in ‘Altın' Haber Yazıları
- KNP ve KP
- Aydınlanma Haftası
- Eski Mısır Mumyası
- Kızıl Ada
- Aritmetik
- Han Ateşi
- Gizli Arkadaşıma
Mihail. A. Bulgakov
1891 yılında dünyaya gelen Bulgakov, 1915'te Kiev Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Bir süre küçük kasabalarda doktor olarak çalıştı. İç Savaş sırasında uzun yıllar askerlik yapan Bulgakov, savaşan iki tarafın da insanlık dışı davrandığını düşünerek doktorluğu ve askerliği bırakmaya karar verdi. Gazetelerde köşe yazıları ve kısa öyküler kaleme alarak başladığı yazarlık kariyerini Beyaz Muhafız, Ölümcül Yumurtalar, Köpek Kalbi ve en bilinen eseri Usta ve Margarita ile sürdürdü. Hayatı boyunca oyun yazarı, tiyatro yönetmeni, aktör, opera yazarı ve sinema senaristi olarak çalıştı. Bulgakov 1940'ta hayata gözlerini kapadı, ancak eserleri SSCB'de 1962'den sonra yayımlanmaya başladı.
Bir Delinin Hikayesi
Sevilla'dan Granada'yaaaa...
Şerefsizlere selaaaam!
Gecelerin sessizliğinde...
Serenaaaatlar duyuluuur...
Buyur pislik herif buyur!
“Hımm.. Hımm.. Serenatlar. Nabzınıza bakabilir miyim?” dedi doktor kibarca elini uzatıp.
Beyazlı adam titredi ve homurdandı:
“Adi herif! İtiraf et, Pe-De 68 sen misin?”
“Hayır, yanılıyorsunuz, ben bir doktorum... Ateşiniz nasıl? Hım.. Dilinizi gösterir misiniz?”
Dilini göstermek yerine beyazlı adam büyük kıllı eliyle ‘nah' yaptı ve oynaya oynaya şarkı söylemeye başladı:
Şneerson'un evi amma kalabalık bugün...
Sovyetler Birliği döneminin ünlü hiciv yazarı Mihail Afanasyeviç Bulgakov yeni bir öykü seçkisiyle yeniden Türkiyeli okurlarla buluşuyor. Bir Delinin Hikâyesi, Polina Antonova'nın derleyip Rusça aslından çevirdiği on sekiz adet öyküden oluşuyor. Bu seçkideki öyküler okurları kimi zaman İç Savaş yıllarının zorluklarıyla, Sovyetlerin inşasından sonra herkesçe tecrübe edilen konut problemleriyle, Sovyet Rusya'sındaki gündelik yaşamın akışıyla, kimi zaman da Bulgakov'un yazarlık serüveninde deneyimlediği güçlüklerle yüzleşmeye çağırıyor. Yazarın kendine has hicivli üslubu kitap boyunca parıldarken, bazı öykülerde de yaşamını kalem oynatarak sürdüren Bulgakov'un ilham perisiyle mücadelesine şahit oluyoruz.
Kitapta yer alan öykülerin listesi:
- Ben Öldürdüm
- Kızıl Taç
- No 13: Elpit, İşçi Komün Evi
- Hatıra
- Kırk Kere Kırk
- Dört Portre
- İlahi
- Tekerlekli Konut
- Bir Delinin Hikâyesi
- Beyin İltihabı
- Ferapont Ferapontoviç Kaporsev'in ‘Altın' Haber Yazıları
- KNP ve KP
- Aydınlanma Haftası
- Eski Mısır Mumyası
- Kızıl Ada
- Aritmetik
- Han Ateşi
- Gizli Arkadaşıma
Mihail. A. Bulgakov
1891 yılında dünyaya gelen Bulgakov, 1915'te Kiev Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Bir süre küçük kasabalarda doktor olarak çalıştı. İç Savaş sırasında uzun yıllar askerlik yapan Bulgakov, savaşan iki tarafın da insanlık dışı davrandığını düşünerek doktorluğu ve askerliği bırakmaya karar verdi. Gazetelerde köşe yazıları ve kısa öyküler kaleme alarak başladığı yazarlık kariyerini Beyaz Muhafız, Ölümcül Yumurtalar, Köpek Kalbi ve en bilinen eseri Usta ve Margarita ile sürdürdü. Hayatı boyunca oyun yazarı, tiyatro yönetmeni, aktör, opera yazarı ve sinema senaristi olarak çalıştı. Bulgakov 1940'ta hayata gözlerini kapadı, ancak eserleri SSCB'de 1962'den sonra yayımlanmaya başladı.
Bir Delinin Hikayesi
Sevilla'dan Granada'yaaaa...
Şerefsizlere selaaaam!
Gecelerin sessizliğinde...
Serenaaaatlar duyuluuur...
Buyur pislik herif buyur!
“Hımm.. Hımm.. Serenatlar. Nabzınıza bakabilir miyim?” dedi doktor kibarca elini uzatıp.
Beyazlı adam titredi ve homurdandı:
“Adi herif! İtiraf et, Pe-De 68 sen misin?”
“Hayır, yanılıyorsunuz, ben bir doktorum... Ateşiniz nasıl? Hım.. Dilinizi gösterir misiniz?”
Dilini göstermek yerine beyazlı adam büyük kıllı eliyle ‘nah' yaptı ve oynaya oynaya şarkı söylemeye başladı:
Şneerson'un evi amma kalabalık bugün...