En ağır işlerde çalışıyor, gençliğinin verdiği kuvveti, ağaların tarlalarında ter edip bedeninden akıtıyordu. Emeğinin karşılığını almak yerine kazancıyla kendisinin ve dul anasının karnını bile zor doyuruyordu. Yüreğinde damla damla biriken isyan, sel olup bendini yıkmak üzereydi. Damarlarında dolaşan deli kan beynine vurduğu zaman gözü hiçbir şeyi görmüyordu…
Birde ufak kardeşi vardı Merdan'ın, o da yoksulluk çarkının dişlileri altında ezilmekte, arkadaşlarıyla oyunlar oynayıp, okula gitmesi gereken yaşlarda mülk sahiplerinin çiftçilik işlerinde hizmetkâr olarak çalışmakta, ahırda yatıp kalkmakta, bazen de kuzulara çobanlık yapmaktaydı…
Yirminci yüzyıl başlarında haydutluğun, başıbozukluğun kol gezdiği Kafkasya'da yaşanan dramatik insan hayatları ile düzene başkaldıranların mücadelesi Azerbaycan edebiyatının güçlü kalemlerinden Mir Celal Paşayev tarafından Bir Gencin Manifestosu'nda romanlaştırılmıştır. Azerbaycan klasikleri içinde de kendisine itibarlı bir yer edinen bu roman, 1968 yılında Cumhuriyet ödülüne layık görülerek değerliliğini ispat etmiştir.
En ağır işlerde çalışıyor, gençliğinin verdiği kuvveti, ağaların tarlalarında ter edip bedeninden akıtıyordu. Emeğinin karşılığını almak yerine kazancıyla kendisinin ve dul anasının karnını bile zor doyuruyordu. Yüreğinde damla damla biriken isyan, sel olup bendini yıkmak üzereydi. Damarlarında dolaşan deli kan beynine vurduğu zaman gözü hiçbir şeyi görmüyordu…
Birde ufak kardeşi vardı Merdan'ın, o da yoksulluk çarkının dişlileri altında ezilmekte, arkadaşlarıyla oyunlar oynayıp, okula gitmesi gereken yaşlarda mülk sahiplerinin çiftçilik işlerinde hizmetkâr olarak çalışmakta, ahırda yatıp kalkmakta, bazen de kuzulara çobanlık yapmaktaydı…
Yirminci yüzyıl başlarında haydutluğun, başıbozukluğun kol gezdiği Kafkasya'da yaşanan dramatik insan hayatları ile düzene başkaldıranların mücadelesi Azerbaycan edebiyatının güçlü kalemlerinden Mir Celal Paşayev tarafından Bir Gencin Manifestosu'nda romanlaştırılmıştır. Azerbaycan klasikleri içinde de kendisine itibarlı bir yer edinen bu roman, 1968 yılında Cumhuriyet ödülüne layık görülerek değerliliğini ispat etmiştir.