“'Bir Hanımefendinin Ölümü', gerçeğe çok yaklaştığım öykülerimden biri. Öykü kişilerini yakından tanıdım diyebilirim. Bu uzun öykü 'Mektup' ve 'Pay Kavgası' adlı kitaplarımla bir üçleme oluşturuyor sanırım. Kitabın başkişisi Hanımefendi, kendisi de onlardan biri olmakla birlikte acımasız burjuva zenginlerinin son kurbanlarından. Hanımefendinin dramı, aile bireylerinin gerçek yüzlerini ölürken görebilmesi. Okuyunca göreceksiniz, öykünün sonu yok. Birçok öykü ve romanda olduğu gibi. Bana kalırsa, romanlarda, öykülerde, tıpkı yaşamda olduğu gibi bir son aramamak gerek. Ölümlerde de öyle. Ölümden sonra zincirdeki halkalar boşlukları yeniden birbirine bağlar ve Hanımefendinin ölümünde olduğu gibi yaşam sürer gider... Dünya çıkarcıların dünyası. Sevgisiz, acımasız, korkunç bir dünya. Hanımefendilerin çoğu da öyle.“
Değerli yazarımız Peride Celal, bir mektubunda “Bir Hanımefendinin Ölümü“ adlı kitabıyla ilgili olarak bunları yazmıştı.
“'Bir Hanımefendinin Ölümü', gerçeğe çok yaklaştığım öykülerimden biri. Öykü kişilerini yakından tanıdım diyebilirim. Bu uzun öykü 'Mektup' ve 'Pay Kavgası' adlı kitaplarımla bir üçleme oluşturuyor sanırım. Kitabın başkişisi Hanımefendi, kendisi de onlardan biri olmakla birlikte acımasız burjuva zenginlerinin son kurbanlarından. Hanımefendinin dramı, aile bireylerinin gerçek yüzlerini ölürken görebilmesi. Okuyunca göreceksiniz, öykünün sonu yok. Birçok öykü ve romanda olduğu gibi. Bana kalırsa, romanlarda, öykülerde, tıpkı yaşamda olduğu gibi bir son aramamak gerek. Ölümlerde de öyle. Ölümden sonra zincirdeki halkalar boşlukları yeniden birbirine bağlar ve Hanımefendinin ölümünde olduğu gibi yaşam sürer gider... Dünya çıkarcıların dünyası. Sevgisiz, acımasız, korkunç bir dünya. Hanımefendilerin çoğu da öyle.“
Değerli yazarımız Peride Celal, bir mektubunda “Bir Hanımefendinin Ölümü“ adlı kitabıyla ilgili olarak bunları yazmıştı.