Modern Türk hikâyeciliğinin kurucu yazarlarından olan Halid Ziya'nın ilk kez 1922'de yayımlanan Bir Hikâye-i Sevda kitabında toplam yirmi bir öykü bulunmaktadır. Olaylardan ziyade gündelik hayattan kesitlerin ve küçük insanların anlatıldığı “Güzel Artemisya”, “Raife Molla”, “Altın Nine”, “Keklik İsmail” gibi hikâyeler, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarından izler taşır, “Çolak Mesut”, “Koca Baş”, “Küçük Kambur” gibi hikâyelerde ise çocuk psikolojisi ele alınır. Küçük aileleri ve sancılı aşkları konu edinen hikâyelerin çoğuna Edebiyat-ı Cedîde nesline özgü bir melankoli ve hayal kırıklığı egemendir.
Bir Hikâye-i Sevda, yazarın olgunluk devri hikâyelerini içermektedir.
Modern Türk hikâyeciliğinin kurucu yazarlarından olan Halid Ziya'nın ilk kez 1922'de yayımlanan Bir Hikâye-i Sevda kitabında toplam yirmi bir öykü bulunmaktadır. Olaylardan ziyade gündelik hayattan kesitlerin ve küçük insanların anlatıldığı “Güzel Artemisya”, “Raife Molla”, “Altın Nine”, “Keklik İsmail” gibi hikâyeler, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarından izler taşır, “Çolak Mesut”, “Koca Baş”, “Küçük Kambur” gibi hikâyelerde ise çocuk psikolojisi ele alınır. Küçük aileleri ve sancılı aşkları konu edinen hikâyelerin çoğuna Edebiyat-ı Cedîde nesline özgü bir melankoli ve hayal kırıklığı egemendir.
Bir Hikâye-i Sevda, yazarın olgunluk devri hikâyelerini içermektedir.