Bir İdam Mahkumunun Son Günü, Victor Hugo'nun tartışmasız en iyi romanıdır. Akıcı üslubuyla hayatın önemini sürekli sorgulatmayı başarmıştır. Yaşarken farkına varamadığımız, önemsemediğimiz detayların aslında ne kadar kıymetli olduğunu ustalıkla ispat ediyor.
Okuru bir anda içine çekerek bir idam mahkumu kimliğine büründürmesi, eserin yüzyıllardır en çok okunan kitaplar arasında yer alması bakımından çok önemlidir. Elinizde tuttuğunuz bu roman, ihtilalden çıkmış Fransa'nın karışık günleri içinde yazılmıştır. Toplum kutuplaşmış, sokaklarda ölüm nidaları atılır olmuştu. O yüzden Victor Hugo kitabın yazarı olduğunu bile açıklayamadı. Yazarı bilinmese de kitap kısa sürede müthiş bir etki yaratmayı başardı.
Herkes kitabın yazarını merak ediyordu. Zira o dönemde böyle bir kitap yazmak kendi idam fermanını yazmak demekti. Herkesin mutlaka okuması gereken bir başyapıt ve ölüm kavramını okuyucuya yansıtması bakımından nadir eserlerden birisidir.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, Victor Hugo'nun tartışmasız en iyi romanıdır. Akıcı üslubuyla hayatın önemini sürekli sorgulatmayı başarmıştır. Yaşarken farkına varamadığımız, önemsemediğimiz detayların aslında ne kadar kıymetli olduğunu ustalıkla ispat ediyor.
Okuru bir anda içine çekerek bir idam mahkumu kimliğine büründürmesi, eserin yüzyıllardır en çok okunan kitaplar arasında yer alması bakımından çok önemlidir. Elinizde tuttuğunuz bu roman, ihtilalden çıkmış Fransa'nın karışık günleri içinde yazılmıştır. Toplum kutuplaşmış, sokaklarda ölüm nidaları atılır olmuştu. O yüzden Victor Hugo kitabın yazarı olduğunu bile açıklayamadı. Yazarı bilinmese de kitap kısa sürede müthiş bir etki yaratmayı başardı.
Herkes kitabın yazarını merak ediyordu. Zira o dönemde böyle bir kitap yazmak kendi idam fermanını yazmak demekti. Herkesin mutlaka okuması gereken bir başyapıt ve ölüm kavramını okuyucuya yansıtması bakımından nadir eserlerden birisidir.