Apansız bir özgürlük dürtmesi gibi. Her şey ayaklarımızın altından çekiliyor ve uçmaya hazırlanıyoruz. Bütün yasaları ihlal eden, herkesi her şeyi öncelikle de kendimizi sorgulayan bir özgürlük avı içinde oluyoruz. Biz bunları yaşarken dünyanın sonunu düşünüp titriyoruz. Şimdiye değin gördüğümüz anladığımız öğrendiğimiz öğrettiğimiz onca şeyin verdiği güçle konuşuyoruz. Sesimizde kendini bütünlemek için her şeyi göze almış insanların o tekinsiz tınısı var. Sonsuz ve sınırsız özgürlük ütopyasından başka hiç bir şeye sıkı sıkıya inanmak istemiyoruz.
Emine Aydoğdu özgün diliyle yarattığı unutulmaz öykü kahramanlarını kitaplığımıza taşıyıp, öykünün sonsuz yolculuğunda yürümemize katkı sunuyor. Hakikatin peşinde yürüyen her öyküde sözcüklerin ıslık çalan sesini duyuyoruz.
Apansız bir özgürlük dürtmesi gibi. Her şey ayaklarımızın altından çekiliyor ve uçmaya hazırlanıyoruz. Bütün yasaları ihlal eden, herkesi her şeyi öncelikle de kendimizi sorgulayan bir özgürlük avı içinde oluyoruz. Biz bunları yaşarken dünyanın sonunu düşünüp titriyoruz. Şimdiye değin gördüğümüz anladığımız öğrendiğimiz öğrettiğimiz onca şeyin verdiği güçle konuşuyoruz. Sesimizde kendini bütünlemek için her şeyi göze almış insanların o tekinsiz tınısı var. Sonsuz ve sınırsız özgürlük ütopyasından başka hiç bir şeye sıkı sıkıya inanmak istemiyoruz.
Emine Aydoğdu özgün diliyle yarattığı unutulmaz öykü kahramanlarını kitaplığımıza taşıyıp, öykünün sonsuz yolculuğunda yürümemize katkı sunuyor. Hakikatin peşinde yürüyen her öyküde sözcüklerin ıslık çalan sesini duyuyoruz.