“...İşte tam da bundan sonra, anlatmak için kelimelerin dahi yetersiz kalacağı korkunç bir an gelişti; çünkü olağanüstü durumlar insanın psikolojisini öyle etkiler ki, ne bir resim ne de bir söz durumu açıklayabilir. O iri cüsseli adam birdenbire yılgın ve öfkeli bir ifadeyle merdivenin gıcırdayan basamaklarından indi. Elinde bir mektup vardı. Zar zor duyulabilen bir ses tonuyla otelin personel şefine, “Herkesi geri çağırın!” dedi. “Herkesi geri çağırın, aramaya gerek yok. Karım beni terk etmiş.”...”
“...İşte tam da bundan sonra, anlatmak için kelimelerin dahi yetersiz kalacağı korkunç bir an gelişti; çünkü olağanüstü durumlar insanın psikolojisini öyle etkiler ki, ne bir resim ne de bir söz durumu açıklayabilir. O iri cüsseli adam birdenbire yılgın ve öfkeli bir ifadeyle merdivenin gıcırdayan basamaklarından indi. Elinde bir mektup vardı. Zar zor duyulabilen bir ses tonuyla otelin personel şefine, “Herkesi geri çağırın!” dedi. “Herkesi geri çağırın, aramaya gerek yok. Karım beni terk etmiş.”...”