Her şey 25 Kasım 1120 gecesi İngiltere'ye doğru yola çıkan Beyaz Gemi'nin, Barfleur açıklarında batmasıyla başlar. Bu olaydan yalnızca bir kişi sağ olarak kurtulur. Onun idam edilmesi sonrasında yaşananlar, bir katedralin inşası ve güçlü bir aşkın yıllar içindeki serüveni çerçevesinde gelişir.
Bir yanda aralarındaki çekememezlikler ve rekabet yüzünden birbirlerini bir kaşık suda boğmaya çalışan din adamları, keşişler, başrahipler, piskoposlar, öte yanda tek amaçları bir katedralin inşaatını gerçekleştirmek olan duvarcılar, marangozlar, demirciler, çıraklar ve onların başındaki başmimar Jack usta.
On ikinci yüzyıl İngilteresi, Ken Follett'ın başyapıtı sayılan “Bir Katedralin Öyküsü”nde kusursuz biçimde okura yansıtılıyor.
Her şey 25 Kasım 1120 gecesi İngiltere'ye doğru yola çıkan Beyaz Gemi'nin, Barfleur açıklarında batmasıyla başlar. Bu olaydan yalnızca bir kişi sağ olarak kurtulur. Onun idam edilmesi sonrasında yaşananlar, bir katedralin inşası ve güçlü bir aşkın yıllar içindeki serüveni çerçevesinde gelişir.
Bir yanda aralarındaki çekememezlikler ve rekabet yüzünden birbirlerini bir kaşık suda boğmaya çalışan din adamları, keşişler, başrahipler, piskoposlar, öte yanda tek amaçları bir katedralin inşaatını gerçekleştirmek olan duvarcılar, marangozlar, demirciler, çıraklar ve onların başındaki başmimar Jack usta.
On ikinci yüzyıl İngilteresi, Ken Follett'ın başyapıtı sayılan “Bir Katedralin Öyküsü”nde kusursuz biçimde okura yansıtılıyor.