Şiirdir çınar ağacı, on yılların, yüz yılların erdemi, bilgece deneyimidir. Yaşama tutunmanın gizlerini fısıldar; havayı, güneşi, toprağı okşarken...
Hüseyin Atmaca, "Bir Köy Çocuğunun Serüveni / Köy Enstitüsünden Parlamentoya" adlı yapıtında, doksan yıllık yaşamını bir çınar ağacı duruşuyla, hiçbir önyargı ve artniyet katmadan biçimlendirmiş; hem bir tarih hem şiirsel bir yaşam dersi olarak sunmuş bizlere.
1919'dan 2009'a uzanan doksan yıllık bir zaman süresinde, Denizli'nin Çal ilçesi İsabey köyünden çıkıp Çamlıhemşin'den Datça'ya, Çamlıhemşinden Çameli'ne, Kaçkar ve Cilo eteklerine uzanan Atmaca amca, içinde yaşadığı topraktan, havadan, sudan, ateşten besleniyor. Zamana, karanlığa, fırtınalara karşı, dik duruşunu hiç bozmadan direniyor.
"Bir Köy Çocuğunun Serüveni / Köy Enstitüsünden Parlementoya" adlı yapıtı, bir yaşamöyküsü olmanın çok ötesinde, sıcak, tarihcil ve toplumcul anlamlar taşıyor. Ülkesini, toprağını, insanını seven herkesin okumasını önerdiğim bir yapıt.
Şiirdir çınar ağacı, on yılların, yüz yılların erdemi, bilgece deneyimidir. Yaşama tutunmanın gizlerini fısıldar; havayı, güneşi, toprağı okşarken...
Hüseyin Atmaca, "Bir Köy Çocuğunun Serüveni / Köy Enstitüsünden Parlamentoya" adlı yapıtında, doksan yıllık yaşamını bir çınar ağacı duruşuyla, hiçbir önyargı ve artniyet katmadan biçimlendirmiş; hem bir tarih hem şiirsel bir yaşam dersi olarak sunmuş bizlere.
1919'dan 2009'a uzanan doksan yıllık bir zaman süresinde, Denizli'nin Çal ilçesi İsabey köyünden çıkıp Çamlıhemşin'den Datça'ya, Çamlıhemşinden Çameli'ne, Kaçkar ve Cilo eteklerine uzanan Atmaca amca, içinde yaşadığı topraktan, havadan, sudan, ateşten besleniyor. Zamana, karanlığa, fırtınalara karşı, dik duruşunu hiç bozmadan direniyor.
"Bir Köy Çocuğunun Serüveni / Köy Enstitüsünden Parlementoya" adlı yapıtı, bir yaşamöyküsü olmanın çok ötesinde, sıcak, tarihcil ve toplumcul anlamlar taşıyor. Ülkesini, toprağını, insanını seven herkesin okumasını önerdiğim bir yapıt.