Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp başarılı bir subay ve iyi bir aile babasıydı. Asrın İftirası Balyoz Davasından tutuklanmıştı…
Bu dava siyasi iktidar tarafından TSK kurulan kumpas dava olarak adlandırılmıştı. Buna rağmen 16 yıla mahkum edilmişti, adaletin tecelli etmesini diğer arkadaşları ile birlikte Mamak Cezaevinde bekliyordu.
Mamak Cezaevinde bir açık görüş esnasında 5 yaşındaki kızı Duru ile oynarken beyin kanaması geçirdi ve 01 Mayıs 2014 günü şehit düştü. Alb. Murat Özenalp'i, pençesine alan kokuşmuş hukuk sistemi; onun ancak tabutla özgürleşmesine izin verdi.
Tabut içindeki sadece Murat Özenalp değildi, aynı zamanda hukuktu, vicdandı. İki ay daha dayanabilse diğer arkadaşları gibi Anayasa Mahkemesinin davaya ilişkin vermiş olduğu ağır hak ihlali kararı sonrası özgürlüğüne kavuşacaktı.
Ne yazık ki olmadı, arkasında acılı bir anneyi, eşini, oğlunu, kızını ve sevdiklerini bıraktı. Bir kumpas ve hukuk şehidi olan Murat Özenalp'in ölümü, bütün Türk milletinin vicdanını sızlattı. Cenaze aracının arkasından atılan çığlıkların müsebbibi, çarpık adalet sistemini bizzat yaratan ve vicdanı hiç sızlamadan sorumlu makamlarda oturanlardı.
Bu acı çığlıkları; sorumlular duymazlıktan geldi. Kilometrelerce ötede değişik olaylara gözyaşı dökmek için fırsat arayanlar, nedense yanı başlarındaki bu vatan evladına dökecek bir damla gözyaşı bulamadılar ve başsağlığını bile çok gördüler.“Bir Kumpas Şehidi, Alb. Murat Özenalp…” kitabı bir hukuk rezaletinin ilanı aslında…
Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp başarılı bir subay ve iyi bir aile babasıydı. Asrın İftirası Balyoz Davasından tutuklanmıştı…
Bu dava siyasi iktidar tarafından TSK kurulan kumpas dava olarak adlandırılmıştı. Buna rağmen 16 yıla mahkum edilmişti, adaletin tecelli etmesini diğer arkadaşları ile birlikte Mamak Cezaevinde bekliyordu.
Mamak Cezaevinde bir açık görüş esnasında 5 yaşındaki kızı Duru ile oynarken beyin kanaması geçirdi ve 01 Mayıs 2014 günü şehit düştü. Alb. Murat Özenalp'i, pençesine alan kokuşmuş hukuk sistemi; onun ancak tabutla özgürleşmesine izin verdi.
Tabut içindeki sadece Murat Özenalp değildi, aynı zamanda hukuktu, vicdandı. İki ay daha dayanabilse diğer arkadaşları gibi Anayasa Mahkemesinin davaya ilişkin vermiş olduğu ağır hak ihlali kararı sonrası özgürlüğüne kavuşacaktı.
Ne yazık ki olmadı, arkasında acılı bir anneyi, eşini, oğlunu, kızını ve sevdiklerini bıraktı. Bir kumpas ve hukuk şehidi olan Murat Özenalp'in ölümü, bütün Türk milletinin vicdanını sızlattı. Cenaze aracının arkasından atılan çığlıkların müsebbibi, çarpık adalet sistemini bizzat yaratan ve vicdanı hiç sızlamadan sorumlu makamlarda oturanlardı.
Bu acı çığlıkları; sorumlular duymazlıktan geldi. Kilometrelerce ötede değişik olaylara gözyaşı dökmek için fırsat arayanlar, nedense yanı başlarındaki bu vatan evladına dökecek bir damla gözyaşı bulamadılar ve başsağlığını bile çok gördüler.“Bir Kumpas Şehidi, Alb. Murat Özenalp…” kitabı bir hukuk rezaletinin ilanı aslında…