“… Çocukluğumda, aynı evin birinci katında teyzemizle eniştemiz otururdu; aynı zamanda bizim ev sahiplerimizdi. Çocukları olmamıştı, bütün sevgileri bize idi. Hele ablam, çoğu zamanını onların yanında geçirirdi, sanki onların kızıydı. Evimizin alt katını sonradan kiraya vermeye başlamışlardı. Daha evvelce bir odasında duvardan duvara ip gerer kardeşimle voleybol oynardık…
Oturduğumuz evin ön cephesinde berber Emin'in dükkânı bulunurdu. İçkiyi çok seven bir komşumuz olduğundan çoğu geceler dükkânın bir bölmesinde çilingir sofrası kurulur, anason kokusu bizim üst katlara kadar çıkardı…”
“Bir Kuzguncuk Hikayesi”, İbrahim Bardavit'in doğup büyüdüğü, bir türlü kopamadığı Kuzguncuk semtiyle ilgili biriktirdiği anılardan oluşmakta.
“… Çocukluğumda, aynı evin birinci katında teyzemizle eniştemiz otururdu; aynı zamanda bizim ev sahiplerimizdi. Çocukları olmamıştı, bütün sevgileri bize idi. Hele ablam, çoğu zamanını onların yanında geçirirdi, sanki onların kızıydı. Evimizin alt katını sonradan kiraya vermeye başlamışlardı. Daha evvelce bir odasında duvardan duvara ip gerer kardeşimle voleybol oynardık…
Oturduğumuz evin ön cephesinde berber Emin'in dükkânı bulunurdu. İçkiyi çok seven bir komşumuz olduğundan çoğu geceler dükkânın bir bölmesinde çilingir sofrası kurulur, anason kokusu bizim üst katlara kadar çıkardı…”
“Bir Kuzguncuk Hikayesi”, İbrahim Bardavit'in doğup büyüdüğü, bir türlü kopamadığı Kuzguncuk semtiyle ilgili biriktirdiği anılardan oluşmakta.